Enflasyon Muhasebesine Yatırımda Yakalananlar İçin Düzenleme Yapılacak
(29.08.2024)
Enflasyon muhasebesine yatırımda yakalanan ve bu yatırımından dolayı kazancı olmadığı halde kar çıkan şirketlerimizdeki...

BTSO Başkanı Burkay: Enflasyon muhasebesine yatırımda yakalananlar için düzenleme yapılacak

BTSO’nun Ağustos ayı meclis toplantısında konuşan BTSO Başkanı İbrahim Burkay, “Enflasyon muhasebesine yatırımda yakalanan ve bu yatırımından dolayı kazancı olmadığı halde kar çıkan şirketlerimizdeki uygulamaların bir düzenlemeyle geriye alınabileceğinin sözünü aldık” dedi.

ALİ ŞAHİN/BURSA
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Ağustos ayı Meclis toplantısı, oda hizmet binasındaki meclis salonunda gerçekleştirildi. Gündem maddelerinin görüşülmesinin ardından meclis üyelerine enflasyon muhasebesi konusunda bir sunum yapan Uludağ Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve ALB Yatırım Başekonomisti Doç. Dr. Filiz Eryılmaz, “Enflasyon muhasebesi kanunen 2020 yılında uygulanmalıydı ama çeşitli nedenlerle hayata geçirilmesi 2023’ü buldu. Düzenlemenin geçici vergi dönemine denk gelmesi de hakkaniyet konusunda bir tartışma yarattı. Enflasyon muhasebesi işletmelere kazanç sağlaması gerekirken yasal boşluklar nedeniyle işletmelerde zarar yazıldı. Özellikle duran varlığı güçlü olan ya da enflasyona karşı kendini korumak isteyen ve stok tutan firmalar bu hesaplama neticesinde zarar gördü. KOBİ’lerin daha olumsuz etkilendiğini, büyük şirketler gibi özkaynak ve nakit akışını güçlendiremediğini gördük. Enflasyon muhasebesinden vazgeçilmemeli ama netleşmeyen durumlar nedeniyle düzenleme yıl sonuna aktarılmalı. Yatırımda olan veya gayrifaal firmalar için de bu süreçte özel bir düzenleme yapılmalı” dedi.

“Reel sektörde ciddi sıkıntı var”

Son 2 yılda dolaşımda bulunan para miktarıyla malların ve satın alınabilir hizmetlerin toplam büyüklüğü arasında ciddi farklar oluşmaya başladığını belirten BTSO Başkanı İbrahim Burkay ise meclisteki konuşasında, “Bizim reel sektörün çok ciddi sıkıntıları var. Girdi maliyetlerimizden tutun da talep daralmasına kadar birçok alanda bunlardan ciddi anlamda etkileniyor ve hasar görüyoruz. Özellikle imalat sanayinde ve üretimde olumsuz etkilenen firmalarımız var. Yatırımda yakalanmış olan, yaptıkları yatırım daha bir değer üretmeye geçmemiş olan şirketlerimiz burada hem amortismandan kaynaklı hem bu yatırımdan kaynaklı şu anda etmedikleri bir karın vergisini ödemek durumunda kalacak. Cumhurbaşkanı yardımcımızla yaptığımız görüşmede yatırımda yakalanan ve bu yatırımından dolayı kazancı olmadığı halde kar çıkan şirketlerimizdeki uygulamaların bir düzenlemeyle geriye alınabileceğinin sözünü aldık” diye konuştu.

“Ticari alacaklar konkordatonun dışına çıkarılmalı”

Bölgesel teşvik düzenlemesinde değişiklik talepleri olduğunu hatırlatan Burkay, “Özellikle 1. bölgede yer alan mevcut şirketlerimizin teknoloji modernizasyon ve otomasyon yatırımlarının desteklenmesi bizim önceliklerimiz arasında. Bu şirketlerimizi teknolojilerini güncellemesi çok kıymetli. Çünkü aksi takdirde güçlü olduğumuz alanlarda her geçen gün zayıflıyoruz. Bu yatırımlar için indirim ve iş gücü destekleri ile bu sektörlere ve şirketlerimize mutlaka kolaylık sağlanmalı. Ayrıca son dönemde konkordato ilanları arttı. Ancak bu konkordato sürecinde firmaların ticari alacakları için farklı sorunlar ortaya çıkıyor. Yani biz konkordato sürecinde mutlaka ticari alacakların bu sürecin dışında tutulmasını tavsiye ediyoruz. Bu konuda çalışma yapılmasını istiyoruz. Çünkü bir şirketin zora düşmesi zincirleme onlarca şirketi de sıkıntıya sokuyor” ifadelerini kullandı.

Ekonomideki gidişatın 2025 sonuna kadar devam etmesini beklediklerini söyleyen Burkay, “İşletmelerimiz için 2025 sonuna kadar kısa çalışma ödeneğinin tekrar gözden geçirilmesi, kolaylaştırılması lazım. Çünkü birçok sektörden bu konuda talep geliyor. Şirketlerimizi destekleyecek makul, faiz oranlarıyla ve finansmana daha rahat gelişimini sağlayacak bir yapıda yeni paketler bizim için önemli. Kredi Garanti Fonu bu dönemde mutlaka ve mutlaka tekrar devreye alınmalı. İhracatçı firmalarımızın faydalanmış olduğu bu Exim Bank kredi maliyetleri ve bankaların TL cinsinden kullandırdığı kredi maliyetleri neredeyse hemen hemen aynı seviyeye geldi. Burada mutlaka kredi faiz oranlarını ihracatçıyı destekler nitelikte geçmişte olduğu gibi tekrar revize edilmeli. Ayrıca ciddi maliyet oluşturmaya başlayan teminat mektubu uygulamasını artık kaldırmasını istiyoruz” dedi.



Kaynak: ekonomim.com