Makul Yarar Ödemesi
(01.11.2024)
İş sözleşmesi işçi ve işverenin karşılıklı olarak anlaşması ile hayata geçmektedir. Fesih ise tek taraflı olarak işçiden...

İş sözleşmesi işçi ve işverenin karşılıklı olarak anlaşması ile hayata geçmektedir. Fesih ise tek taraflı olarak işçiden veya işverenden gelen irade beyanıyla iş sözleşmesinin sona erdirilmesidir.

Ancak bazı durumlarda işçi ve işveren ortak bir kararla iş sözleşmesini sona erdirebilmektedir.

İkale (bozma) sözleşmesi, işçi ile işveren arasındaki iş ilişkisinin, anlaşarak sona erdirilmesi için başvurulan yöntemlerden biridir.

Bu halde bir sözleşmeyi ortadan kaldırmayı amaçlayan ikale sözleşmesi ile iş ilişkisi sona erdirilebilir.

Nitekim işçi ve işveren aralarında anlaşarak sözleşme kurabildikleri gibi yine aralarında anlaşarak bu sözleşmeyi sonlandırabilirler. İş Sözleşmesini sonlandırmak için aralarında imzaladıkları bu yeni sözleşmeye "ikale sözleşmesi" veya "bozma" denilmektedir.

İkale sözleşmesi teklifinin işçiden gelmesi halinde, makul yarar sağlanmasına gerek yoktur. Yargıtay kararlarında da "İşçiden gelen ikale talebinin işveren tarafından kabul edilerek iş sözleşmesinin sona erdiği hallerde, kıdem ve ihbar tazminatları dışında işveren tarafından ayrıca bir ek menfaat ödemesine gerek bulunmamaktadır." denilmektedir (Yargıtay 9. HD. 22.01.2020 gün, 2019/8260 E, 2020/903 K.).

Ancak ikale sözleşmesinde talebin işverenden gelmesi durumunda işçiye mutlaka makul yarar sağlanması gerekmektedir. İkale sözleşmesi yapılması için mutlaka kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı dışında, çalışana makul yarar olarak adlandırılan ilave bir ödemenin yapılması şarttır.

İşverenden gelen teklif üzerine imzalanan ikale sözleşmesi ile sonra erdirildiği, işçiye kıdem tazminatı ve ihbar tazminatlarının yanı sıra üç maaş tutarında ilave ödeme yapılması, makul yarar için yeterli değildir. (Yargıtay 9. HD. 11.12.2019 gün, 2019/3894 E, 2019/22092 K.)

Buna karşın Yargıtay tarafından verilen kararlarda, 1,5 aylık (Yargıtay 9. HD. 24.03.2016 gün, 2015/27608 E, 2016/7212 K.) ve 2 aylık (Yargıtay 7. HD. 02.03.2016 gün, 2015/38782 E, 2016/5122 K.) ek menfaat yetersiz görülmektedir.

Bu kararlar doğrultusunda, sağlanacak makul yarar çalışanın kıdem süresine göre değişebilmektedir:

-5 yıla kadar kıdemli işçilerde 4 aylık,

-5 yıldan 15 yıla kadar kıdemde 5 aylık,

-15 yıl ve üzeri kıdemlerde en az 6 aylık,

ödeme makul yararı ifade etmektedir.

İkale sözleşmesi sonucunda makul yarar olarak ek menfaat ödemesi "Hizmet Süresi x Kıdem Tazminatı Tavanı"na kadar sosyal güvenlik primi ve gelir vergisi kesintilerinden istisnadır.

Bu tutarı aşan kısım ise sosyal güvenlik primine ve gelir vergisine tabi olacaktır.

Ayrıca makul yarar ödemesinden damga vergisi kesintisi yapılmalıdır. Ancak kıdem tazminatı tavana kadar ödenmiş ise makul yararın tüm yasal kesintilere tabi olacağı göz ardı edilmemelidir.

Son olarak ikale sözleşmesinin geçerli olabilmesi için;

İşçinin ikale sözleşmesini hiçbir baskı altında kalmadan özgür iradesi ile imzalamış olması,

İşveren tarafından talep edilmesi durumunda işçinin makul yararının sağlanmış olması,

İşçi lehine yorum ilkesinin benimsenmiş olması,

gereklilikleri unutulmamalıdır.



Kaynak: Resul Kurt / Star Gazetesi