İstanbul Finans Merkezi’ndeki İşletmelere Vergi Teşvikleri ve Kayıtlar
(03.10.2024) Türkiye Cumhuriyeti’nin finansal rekabet gücünü uluslararası alanda artırmak, finansal piyasalar ile ürün ve hizmetlerin... |
Türkiye Cumhuriyeti’nin finansal rekabet gücünü uluslararası alanda artırmak, finansal piyasalar ile ürün ve hizmetlerin gelişmesine ve derinleşmesine katkıda bulunmak, uluslararası finans ve sermaye piyasalarına entegrasyonu güçlendirmek ve bu suretle İstanbul Finans Merkezi’nin (İFM) önde gelen küresel finans merkezlerinden biri olmasını sağlamak amacıyla, 7412 Sayılı İstanbul Finans Merkezi Kanunu ile bu merkezde faaliyet gösterecek kuruluşlara vergisel teşvikler ve kayıtlarında farklı uygulama imkânları getirilmiştir. Vergi ve mali yükümlülüklere ilişkin istisna ve indirimler7412 Sayılı Kanun’un 6’ncı maddesi ile katılımcı belgesi almış finansal kuruluşlar tarafından İFM’de gerçekleştirilen finansal hizmet ihracatı niteliğindeki (6’ncı madde1.fıkra); a- Faaliyetler kapsamında elde edilen kazançların %75’i kurumlar vergisi matrahının tespitinde, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirilir. b- İşlemler ile bu işlemler nedeniyle lehe alınan paralar banka ve sigorta muameleleri vergisinden müstesnadır. c- Faaliyete ilişkin işlemler her türlü harçtan, bu işlemlere ilişkin olarak düzenlenen kağıtlar damga vergisinden müstesnadır. Katılımcı belgesi almış finansal kuruluşların İFM de istihdam ettikleri personele ödenen aylık ücretin gerçek safi tutarının yurt dışında en az beş yıllık mesleki tecrübeye sahip kişilerde % 60 ı, yurt dışında en az on yıllık mesleki tecrübeye sahip kişilerde ise % 80 i gelir vergisinden müstesnadır. (6.made 2.fkra). İFM’de yer alan taşınmazların kiralanmasına dair işlemler her türlü harçtan ve bu işlemlere ilişkin olarak düzenlenen kağıtlar damga vergisinden müstesnadır. (6/3) Ayrıca, en az üç ülkede aktif olarak faaliyet gösteren katılımcıların bölgesel hazine ve bölgesel yönetim merkezlerine bu istisnalar uygulanır. (6/4) Öte yandan 7412 Sayılı İFM Kanunu’nun Geçici 1’inci maddesine göre, kanunun 6’ncı maddesinin birinci fıkrasını (a) bendinde yer alan %75’lik kurumlar vergisi istisnası 2022-2031 yılları arasında %100 olarak uygulanabilecektir. Katılımcıların yabancı para cinsinden defter tutabilmeleriBilindiği gibi Vergi Usul Kanunu’nun 215’inci maddesi ile defter tutma esasları belirlenmiştir. Defterlerin Türkçe ve TL cinsinden tutulması esastır. Bununla beraber, maddede bazı şartların varlığı halinde yabancı para cinsinden defter tutulmasına imkân verilmektedir. 22/6/2022 tarihli ve 7412 sayılı İstanbul Finans Merkezi Kanunu’nun 7’nci maddesinin birinci fıkrasında, katılımcıların tutmak zorunda oldukları defterler ile düzenleyecekleri belgelerin yabancı para birimiyle tutulabilmesi ve düzenlenebilmesine ilişkin olarak, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine bağlı olmaksızın düzenleme yapmaya Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır. Kanunla tanınan yetkiye dayanılarak Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca (Gelir İdaresi Başkanlığı) anılan fıkra kapsamında İstanbul Finans Merkezi’nde yer alacak katılımcıların defter kayıtlarını Türk Lirası dışında yabancı para biriminde tutabilmelerine ilişkin usul ve esasların belirlenmesi, 569 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile yapılmıştır. Tebliğle yapılan düzenlemeler kısaca, aşağıda açıklanmıştır. Katılımcılar tarafından yabancı para cinsinden defter tutulması- 7412 sayılı Kanun’a göre katılımcı, Katılımcı belgesi alarak ofis alanında faaliyet gösteren gerçek ve tüzel kişileri, bunların şubeleri ile temsilciliklerini, adi ortaklıkları, irtibat bürolarını, bölgesel yönetim merkezlerini ve ulusal varlık fonlarını ifade etmektedir. - Yabancı para cinsinden defter tutmaya başlama tarihi 7412 sayılı Kanunu’nun 7’nci maddesinin birinci fıkrasının Hazine ve Maliye Bakanlığı’na verdiği yetkiye dayanılarak, İstanbul Finans Merkezi’nde faaliyet gösteren ve faaliyetleri münhasıran 7412 sayılı Kanun’un 6’ncı maddesinin birinci fıkrasında sayılan indirim ve istisnalara esas teşkil eden faaliyetler veya 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10’uncu maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi kapsamındaki kazanç indirimine esas teşkil eden faaliyetlerden oluşan katılımcılardan dileyenlerin, 2025 hesap döneminden (kendilerine özel hesap dönemi tayin edilenlerde 2025 yılında başlayan hesap döneminden) itibaren defter kayıtlarını Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nca (TCMB) günlük olarak kuru belirlenen herhangi bir yabancı para birimi ile yapabilmeleri bakanlıkça uygun bulunmuştur. Diğer taraftan, faaliyetleri münhasıran bu fıkrada belirtilen faaliyetlerden olmakla birlikte, tebliğin yayımı tarihi itibarıyla (26/09/2024) katılımcı belgesini henüz almayan ancak, 31/12/2024 tarihine kadar katılımcı belgesi almak suretiyle bu yerde ilk defa işe başlayan katılımcılardan isteyenler, işe başladıkları tarihten itibaren defter kayıtlarını TCMB tarafından günlük olarak kuru belirlenen herhangi bir yabancı para birimi ile tutabileceklerdir. İkinci fıkrada belirtilen faaliyetlerden farklı olarak bu bölgede veya bölge dışında başkaca faaliyetleri de bulunan katılımcılardan bölge içerisindeki şubelerine münhasır olmak üzere defter kayıtlarını yabancı para birimi ile tutmak isteyenler, gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı bulundukları vergi daireleri aracılığıyla Gelir İdaresi Başkanlığına yazılı olarak başvuruda bulunacaklardır. - Diğer haller Faaliyetleri 6.ncı maddenin üçüncü fıkrası kapsamında belirtilen faaliyetlerden müteşekkil olan ve bölgedeki faaliyetlerine ilişkin defter kayıtlarını yabancı para birimiyle tutmak isteyen katılımcıların başvuruda bulunabilmesi için; - Başvuru tarihi itibarıyla sermayesinin en az %30'unun ikametgâhı, kanunî ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kişilere ait olan işletmelere ait olması, - Başvurunun yapıldığı tarihten önceki en yakın hesap dönemi sonunda, bölgedeki faaliyetlerden elde edilen gelirlerinin en az %30’unun ikinci fıkrada belirtilen faaliyetlerden elde edilen gelirlerden olması, şarttır. İlk defa işe başlayan katılımcılar için (b) bendinde belirtilen gelir şartı aranılmayacaktır. 6’ncı madde üçüncü ve dördüncü fıkralar kapsamdaki yabancı para birimi ile defter tutma talebinin, defterlerin kullanılacağı hesap döneminin en geç iki ay öncesinden yapılması gerekmektedir. Bu kapsamda yapılan başvuru dilekçesinin ekinde; - Katılımcı belgesi örneğine ve defter kaydının tutulmak istenildiği yabancı para birimine, - Ofis alanı içindeki ve dışındaki faaliyet konularına ilişkin bilgiler ile ortaklık yapısına ilişkin bilgilere, - Ofis alanı içindeki ve dışındaki faaliyetlerin hacmini gösterir brüt satış hasılatına yönelik bilgilere, - İkinci fıkrada belirtilen faaliyetlerden elde edilen brüt satış hasılatının, bölge içerisindeki tüm faaliyetlerden elde edilen brüt satış hasılatına oranına, yer verilecektir. Bölgede ilk defa işe başlayacak katılımcıların ise bu fıkranın (a) ve (b) bentlerinde yer alan bilgileri ibraz etmeleri yeterlidir. Üçüncü ve dördüncü fıkralar kapsamında yapılan başvurular Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca başvurunun yapıldığı hesap dönemi sonuna kadar sonuçlandırılacaktır. Bölgede ilk defa işe başlayacak katılımcıların başvurularının kısa sürede sonuçlandırılabilmesi bakımından, vergi dairelerine yapılacak başvurular ivedilikle Gelir İdaresi Başkanlığına intikal ettirilecektir. Başvurunun incelenmesi sonucunda durumu uygun görülen katılımcı belgesine sahip mükelleflerin defter kayıtlarını yabancı para birimi ile tutmalarına bakanlık tarafından izin verilebilecektir. Yabancı para birimiyle defter tutmaları uygun görülenlerin, defterlerini bilanço esasına göre tutmaları gerekmektedir. Türk Lirası ile yapılan işlemlerin durumu-uygulanacak kurlarBu tebliğ kapsamında defter kayıtlarını yabancı para birimiyle tutan katılımcılar, Türk Lirası’yla yaptıkları işlemlerini, işlemin gerçekleştiği gündeki TCMB tarafından ilan edilen döviz alış kurlarını kullanmak suretiyle defterlerin tutulduğu yabancı para birimine çevireceklerdir. Defterlerin tutulduğu yabancı para birimi dışındaki başka yabancı para birimleriyle yapılan işlemlerde ise işlemin gerçekleştiği gündeki TCMB tarafından ilan edilen çapraz kurlar kullanılacaktır. Öte yandan ilana konu edilmiş çapraz kurun bulunmaması durumunda, yabancı para birimiyle yapılan söz konusu işlemler öncelikle TCMB tarafından ilan edilen döviz alış kurları dikkate alınarak Türk Lirası’na çevrilecek ve ardından aynı gün için TCMB tarafından ilan edilen döviz alış kurları dikkate alınarak defterlerin tutulduğu yabancı para birimi karşılığı tespit edilecektir. Değerleme ve dönem sonu vergi matrahlarının tespitiDefter kayıtlarını yabancı para birimi cinsinden tutan katılımcılar, işletmeye dâhil kıymetlerin değerlerini ve dönem sonu vergi matrahlarını (geçici vergi dönemleri dâhil) kayıt yapılan para birimine göre tespit edeceklerdir. Malın teslim edildiği veya hizmetin ifa edildiği tarih esas itibarıyla işlemin gerçekleştiği gün olarak dikkate alınacaktır. Ancak, mal teslimi veya hizmet ifasından önce faturanın düzenlenmesi durumunda, faturanın düzenlendiği tarih işlemin gerçekleştiği gün olarak kabul edilecektir. Esas alınan para biriminin değiştirilmesiYabancı para birimi cinsinden ilk kayıt yapılan hesap dönemi dahil üçüncü hesap döneminin sonuna kadar defter kayıtlarına esas alınan yabancı para biriminden başka bir yabancı para birimine dönülemeyecektir. İstanbul Finans Merkezi’nde faaliyette bulunup defter kayıtlarını yabancı para birimi ile tutan mükellefler, takip eden hesap döneminin başından itibaren defter kayıtlarını Türk lirası ile tutabileceklerdir. Ancak, bu suretle defter kayıtlarını takip eden hesap döneminden itibaren Türk Lirası ile tutmaya başlayan mükelleflerin üç hesap dönemi boyunca defter kayıtlarını Türk lirası ile tutmaları şarttır. İstanbul Finans Merkezi’nde faaliyette bulunup defter kayıtlarını yabancı para birimi ile tutan mükelleflerden katılımcı belgeleri dönem içerisinde iptal edilenler, takip eden hesap döneminin başından itibaren defter kayıtlarını Türk Lirası ile tutacaklardır. Defter kayıtlarını yabancı para birimiyle tutan katılımcılar tarafından verilecek beyannamelerDefter kayıtlarını yabancı para birimiyle tutan katılımcılar, beyannamelerini ve beyanname eki bilanço ve gelir tablolarını, beyannamelerin verilmesi gereken ayın ilk gününün TCMB tarafından ilan edilen döviz alış kuru dikkate alınmak suretiyle Türk Lirası’na çevirecek ve bildirim ile beyanlarını Türk Lirası üzerinden yapacaklardır. Geçici vergi dönemleri itibarıyla verilecek beyannamelerde ise geçici vergi beyannamesinin verilmesi gereken ayın birinci gününde ilan edilen kurlar dikkate alınacaktır. Beyannameye konu verginin ödenmesi, mahsubu ve iadesi işlemlerinde de Türk lirası esas alınacaktır. Birinci fıkra kapsamında, beyannamenin verilmesi gereken ayın ilk gününde TCMB tarafından döviz kurunun belirlenmediği durumlarda, söz konusu günden önceki ilk iş gününde ilan edilen döviz alış kurları dikkate alınacaktır. Defter kayıtlarını yabancı para birimiyle tutan katılımcıların bildirim yükümlülüğü1) 213 sayılı Kanun’un 148’inci maddesi gereği, 3 üncü maddenin ikinci fıkrasında yer alan şartları sağlayan katılımcılar, defter kayıtlarını yabancı para birimi ile tutmaya başlayacakları hesap döneminin ilk ayının sonuna kadar hangi yabancı para birimi ile kayıt yapacaklarını gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı bulunduğu vergi dairesine bildireceklerdir. 2) Hesap dönemi içerisinde ilk defa işe başlayıp, 3’üncü maddenin ikinci fıkrasında şartları sağlamak suretiyle defter kayıtlarını yabancı para birimi ile tutan katılımcılar, defter kayıtlarını yabancı para birimi ile tutmaya başlayacakları tarihi izleyen ayın sonuna kadar hangi yabancı para birimi ile kayıt yapacaklarını gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı bulunduğu vergi dairesine bildireceklerdir. 3) Bu bölümdeki bildirimleri süresinde yapmayanlar veya yanıltıcı bildirimde bulunanlar hakkında 213 sayılı Kanun’un ilgili ceza hükümleri tatbik olunacaktır. 4) Yaptıkları başvuru sonucu defter kayıtlarını yabancı para birimi ile tutmalarına bakanlık tarafından izin verilen katılımcıların, bu tebliğin kapsamında bildirimde bulunmalarına gerek bulunmamaktadır. 7412 Sayılı İFM Kanunu’nda ön görülen amaca ulaşmayı teşvik için önemli vergi istisnaları sağlanmıştır. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca yayınlanan 569 Seri No.lu Vergi Usul Kanun Genel Tebliği ile de işleyiş düzenlemesi yapılmıştır. Ancak, kanunda hedeflenen, başlangıçta belirttiğimiz amaca ulaşmak için her şeyden önce ekonomik istikrarın sağlanması ve istikrarın sürekli sağlanacağına inancın güçlenmesine ihtiyaç vardır. Kaynak: Akif Akarca, Dr.Mehmet Şafak / Ekonomim.com |