Ücret Vergilemesinde Adaletsizliğe Devam!
(02.01.2023)
Köşemde, 3 Ekim 2022'de “Ücretliler Adalet İstiyor“ ve 25 Kasım 2022'de de “Ücretlilere Adaletli Tarife” başlıklı...

Köşemde, 3 Ekim 2022'de “Ücretliler Adalet İstiyor“ ve 25 Kasım 2022'de de “Ücretlilere Adaletli Tarife” başlıklı yazılarımı okumuştunuz.

Bu yazılarımda; ücret gelirlerini vergilendiren tarifenin “ayırma kuramına” yani emek gelirlerinin sermaye gelirlerine oranla daha düşük oranda vergilendirilmesi ilkesine aykırı olduğunu ve ciddi adaletsizlik yarattığını ifade etmiştim. Ayrıca, 01.01.2022 tarihinden itibaren asgari ücret ve asgari ücretin üzerinde ücret alanların da asgari ücrete isabet eden ücretleri üzerinden tevkif edilen gelir vergisi ve damga vergisi istisnası getirildiğini ancak istisnanın uygulama yönteminin Türk Vergi Sistemi'nde bir ilk olduğunun altını çizmiştim.

7349 sayılı Yasa ile Gelir Vergisi Kanunu'nun 23'üncü maddesinin 18'inci fıkrasına “Şu kadar ki, istisnayı aşan ücret gelirinin vergilendirilmesinde verginin hesaplanacağı gelir dilim tutarları ve oranları, istisna kapsamındaki tutarlar da dikkate alınarak belirlenir” hükmü eklenmiştir. Bu hüküm ile ücret önce vergilendiriliyor, sonra asgari ücrete isabet eden kısım da vergilendirilip ödenmesi gereken gelir vergisinden mahsup ediliyor. Böylece çok dahi bir fikir ile asgari ücret üzerinde ücret alanların gelir vergisi tarifesinde hızlıca bir üst vergilendirme dilimine girmesi sağlanıyor!

ÖNCE BASIN AÇIKLAMASI SONRA GENEL TEBLİĞ

Ülkemizde çalışan 28 milyonu çok yakından ilgilendiren ve 01.01.2023 tarihinden itibaren uygulanacak gelir vergisi tarifesi Resmi Gazete'de yayımlanmadan önce, Hazine ve Maliye Bakanlığı basın notu paylaştı. Bu notta özetle; “Ücret geliri elde eden her bir çalışandan yıllık 16.916,32 TL gelir vergisi ile 911,53 TL damga vergisi olmak üzere toplam 17.827,85 TL vergi alınmamaktadır. Tarifenin üçüncü diliminin 550.000 TL'ye çıkması, ücret geliri elde edenlerin çok daha geç üst dilimlere geçmesini sağlayacak ve bunun doğal sonucu olarak daha az vergi ödenecektir” denilmiştir.

Bakanlığın bu açıklamasından sonra 30.12.2022 tarih ve 32059 (2. Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 323 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile tarife aşağıdaki şekilde yayımlandı ve 01.01.2023 tarihinde yürürlüğe girdi.

Neler olmadı?

İşçi ve işveren temsilcileri, iktidardan gelir vergisi tarifesinin ilk basamağının yükseltilmesi talebinde bulunmuşlardı. Taleplerini aşağıdaki başlıklar ile gerekçelendirmişlerdi.

– 2002 yılında brüt asgari ücret 222 TL iken gelir vergisi tarifesinin ilk basamağı 3.800 TL idi, yani gelir vergisi tarifesinin ilk basamağı asgari ücretin 17 katı idi.

– Yirmi yılda gelir vergisi tarifesinin ilk basamak tutarı %742 artarken, asgari ücret %2814 oranında arttı.

– 2011 yılından itibaren asgari ücretliler %15 vergileme oranından yıl içinde %20 oranının uygulandığı yeni dilime atlıyor.

– Tarifenin ilk dilimi asgari ücretin 5 katına kadar düştü.

Yayımlanan yeni tarife ile gelir vergisinin ilk dilimi olan 70.000 TL, brüt asgari ücretin 7 katı oldu. Buna göre aylık net 10.000 TL maaş alan bir ücretli, ağustos ayında bir üst gelir dilimine girecektir.

Tarife rakamları bir önceki yıla göre yeniden değerleme oranı olan %122.93 oranında artırılmadı ve artış oranı %118'de kaldı. Cumhurbaşkanı yetkisini kullanıp, 70.000 TL'yi 105.000 TL'ye çıkartabilirdi. Her yıl yeniden değerleme oranı kadar tarife güncellenmiş olsa tarifenin ilk dilimi 182.000 TL olacak, önemli bir sorun ortadan kalkmış olacaktı.

Ücretliler için ayrı bir tarife ile bu tarifede dilim sayılarının artırılarak “asgari ücret tutarı” kadar gelir vergisi oranının “0” şeklinde belirlendiği bir tarife, sorun çözülmek istenmediği için, yasa çıkartılmayarak başka bahara bırakıldı!

Ülkemizde, asgari ücretlilerin oranının %38 olduğu açıklandı. Asgari ücretin iki katına kadar ücret alanları kattığımızda bu oran %68'ler seviyesine ulaşıyor. Ücretlilerin milli gelirden aldığı pay %35'lerden %26'lara düştü. Satın alma gücünü kaybeden ücretliler, her yıl daha da fakirleşiyor. Bakanlığın “550.000 TL'yi kolay geçemezler” açıklaması, malumun ilanı. Ülkemizde sosyal sigorta kapsamında çalışan 16 milyon 700 bin kişinin sadece 48.000'inin yıllık brüt 880.000 TL'nin üzerinde ücret aldığını söylersem, durumun vahameti daha kolay anlaşılır. Ücret geliri elde edenler, toplam vergi gelirlerinin %10'undan fazlasının Hazine'ye intikalini sağlamaktadırlar. Eninde sonunda adaletli bir ücret tarifesine kavuşacaklardır.



Kaynak: Nedim Türkmen / Sözcü Gazetesi