Torba Kanun- 2
(22.06.2024)
Bakanlıktan yapılan açıkla­malara göre temmuz sonuna kadar çok kapsamlı bir vergi pa­keti ile karşı karşıya kalacağız...

Bakanlıktan yapılan açıkla­malara göre temmuz sonuna kadar çok kapsamlı bir vergi pa­keti ile karşı karşıya kalacağız.

Ancak biz sosyal medyaya yan­sıyan bir kısım sunum ve söylen­tilerden hareketle neler olabile­ceği konusunda ancak spekülas­yon yapabiliyoruz.

Dün Cumhurbaşkanlığına ya­pılan sunum şeklinde sosyal medyaya yansıyan taslak çalış­madan bazı hususların kanun taslağında yer almaması veya bu şekilde yer almaması mümkün.

Cumhurbaşkanlığı sunumun­da kazanılmış hakların gözetil­mesine dikkat edilme gayretinde olunduğunu görmekten memnu­niyet duyduk.

1- Enflasyon düzeltmesinin yaratacağı vergi yükü de dikkate alınmalı

Enflasyon muhasebesi uygula­masının fiktif (realize olmamış, aktifteki varlıkların farazi de­ğer artışları üzerinden hesapla­nacak) kâr üzerinden, Anayasa­mızın (mali güce göre vergileme prensibi başta olmak üzere) her türlü vergileme ilkelerine aykırı olarak uygulanacak bir vergi yü­kü yaratacağı hususu, işletmele­re getirilecek bu yeni vergi yük­lerinde unutulmamalı.

2- Dahilde işleme rejimin­de KDV'yi ödetip son­ra iade etme yaklaşımı tekrar düşünülmeli

Uzun yıllardır uygulanan da­hilde işleme rejimi çerçevesinde KDV ödemeksizin yapılan ithalat imkanının kaldırılmak istendi­ği , ”Mükellefler ithalat sırasın­da KDV’yi ödesinler ihracattan sonra iade alırlar.” yaklaşımının tasarıya konmak üzere önerildi­ği görülmektedir. Gerekçe ola­rak, üretimde kullanılacak yerli mal aleyhine dezavantajlı bir du­rum oluştuğu, ithal edilen ürün­lerin takibinin zor ve kötüye kul­lanımlar olduğu ifade edilmiştir. Özellikle yerli ürünler için olu­şan bir haksız rekabet varsa bu hususun önemli olduğunu düşü­nüyorum. Ancak bu durumun et­kilenecek sektörlerle masaya ya­tırılarak tahlili, irdelenmesi ve beraberce çalışılması lazım.

İhracatın, döviz kazandırıcı işlemlerin tek desteklenen alan olarak ilan edildiği “Orta Vade­li Plan” dikkate alındığında, bu tür yaklaşımların adeta planın sabote edilmesi sonucu yarata­bileceği endişemizi paylaşmak isterim. Mali İdare bir takım so­runlar tespit etmiş olabilir, bil­miyoruz. Sorunlu konu ve sek­törleri tüm paydaşları da işin içine katarak engelleyici-çözü­cü adımlar atmakta fayda var. Bu konuda atılacak yanlış adım­lar, sektörlere çok büyük finans­man yükleri getirebilir ve reka­bet güçlerini törpüleyebilir.

3- Özel gider (harcama) bil­dirimi uygulamasının ih­dası

Cumhurbaşkanlığına yapılan yeni vergi düzenlemeleri sunu­munda, harcamaları ile beyana tabi gelirleri arasında %20’nin üzerinde fark olan mükellefler­den izahat istenmesi, mükellef­lerce izah edilemeyen tutarların arızi gelir sayılıp vergilenmesi yolunda bir düzenleme öneril­miş. Bu düzenleme taslakta yer alacak mı bilinmiyor. “Nereden buldun” düzenlemesinin yeni versiyonu sayılabilecek bu dü­zenlemenin tasarıda yer alma­ma ihtimali yüksek. 4369 sayılı kanunla 1998 yılında kabul edi­len düzenleme önce ertelenmiş daha sonra da 2003 yılında uy­gulanamadan yürürlükten kaldı­rılmıştı.

Önerilen Düzenleme:

Risk analizi sonucu beyana ta­bi gelirleri ile yapılan harcama­ları arasında %20’nin üzerin­de uyumsuzluk olan mükellef­lerden Özel Gider (Harcama) Bildirimi istenmesi ve aradaki farkın izah edilememesi duru­munda ilgili hakkında vergi in­celemesi yapılması, izah edile­meyen fark tutarların arızi ka­zanç olarak kabul edilerek gelir vergisi tarh edilmesi öngörül­mektedir.

Bu düzenleme, mükelleflerin harcama ve gelirlerinin görüle­bilmesine imkan tanıyan «mü­kellef hesap kartı» gibi bir çalış­ma ile birlikte yürütülecektir.

Etki analizi:

Gelir artırıcı ve gönüllü uyumu destekleyici etki­si olacaktır. 2024 yılı ka­zançlarına uygulanmak üzere

1.1.2025 tarihinde yü­rürlüğe konulması öneril­mektedir.

Yıllardır, kayıt dışı eko­nomi ve vergilenmemiş gelirlerle ilgili seslendirilen bu yaklaşıma bu kez de cesaret edi­lemeyecek gibi duruyor.

Reel olmayan gelirlerin vergi­lenmeye çalışılması halinde dö­vizin hareketlenmesi, nakdin sistem dışına ve yurt dışına yö­nelme endişesi, bu tür adımların atılabilmesi cesaretini kırdığı gibi tüm yüklerin kayıt içindeki şirketlerde vergi yığılması so­nucunu doğuruyor olması vergi adaleti, çok kazanandan çok ver­gi alma, mali güce göre vergileme çabalarını boşa düşürücü sonuç­lar yaratıyor.

4- E-ticaret platformları aracılığı ile yapılan sa­tışlara stopaj getirilmesi dü­şünülüyor

Giderek hacmi artan e-ticaret cirosu üzerinden stopaj yoluyla peşin vergi alınması önerilmiş.

5- Kurumlara yapılan hiz­met ödemelerinde stopaj çeşidi artırılabilecek

KDV'de kısmi tevkifat konusu­na giren özellikli bazı işlemlerin ayrıca kurumlar vergisi açısın­dan da tevkifata tabi tutulması önerilmektedir.

6- Borsa kazançlarının ver­gilendirilmesi

Bu konuda yapılan önerinin ilk değerlendirmeler sonrası rafa kaldırıldığı açıklandı.

7- Basit usulde vergileme kaldırılıyor

Yaklaşık 700.000 kişi deftere geçirilip işletme hesabı esasına göre defter, belge ve beyan dü­zenlemeye başlayacak.

8- Nüfusu 30.000'in altın­daki ilçelerde basit usul­deki mükellefler esnaf muaflı­ğına alınacak.

Bu mükellefler alacakları es­naf muafiyet belgesi karşılığında her yıl bir harç ödeyecekler.

9- Konut kiralarında %20 stopaj

Kira ödemelerinin tutara ba­kılmaksızın bankalar aracılığıyla ödeme zorunluluğu getirilmesi ve ödemeler üzerinden banka ta­rafından %20 tevkifat yapılması, kira gelirinin tarifenin üçüncü gelir dilimini açmaması halinde beyanname verilmesinin ihtiya­ri bırakılması, aşması halindey­se beyanname verilmesi ve tev­kifatın mahsup edilmesi öneril­mektedir.

10- Devreden KDV‘nin devir süresinin beş yılla sınırlandırılması

Beş yılda indirilemeyen katma değer vergisinin beşinci yılın so­nunda gider olarak dikkate alın­ması önerilmektedir.

11- Yem ve gübre teslimle­ri ile ilgili KDV istisna­sı kaldırılıyor

İstisnadan beklenen fayda sağ­lanmadığından kaldırılması öne­rilmektedir.

12- Yabancılara verilen sağlık hizmetlerinde kdv istisnası kaldırılıyor

İstisnadan beklenen faydanın sağlanmadığından kaldırılması önerilmektedir.

13- Basılı kitap ve süreli yayınların teslim in­deki kdv istisnası kaldırılıyor

İstisna kapsamında olmayan yayınlar ve kırtasiye ürünleri için istisna uygulandığı tespitlerin bulunması ve iade taleplerinin yönetme zorluğu dikkate alınarak kaldırılması önerilmektedir.

14- Türkiye Varlık Fonu ile ilgili KDV istisnası kaldırılıyor

Konuya ilişkin istisna düzen­lemesinde ki ifade zafiyeti ve yapılan hatalı yorum nedeniy­le, Türkiye varlık fonu devral­dığı oyunlar ve yarışlar için kdv beyan etmemesine karşın bu oyunların bedelinde nihai tüketicilerden kdv dahil tutar­ları tahsil etmekte ancak tahsil edilen bu kdv hazineye gelme­mektedir. Bu durum yıllar iti­bari ile artış gösteren önemli bir kdv kaybına neden olmak­tadır. Bu nedenlerle bu istisna­nın kaldırılması önerilmektedir.

15-İtfaiye öncü araçları­nın ÖTV kapsamına alınması

İtfaiye öncü aracı olarak bele­diyeler tarafından satın alınan­ların itfaiye öncü aracı olarak kullanılmadığı hatta makam ara­cı olarak kullanıldığı tespit edil­miştir. Bu nedenle istisnanın kaldırılması önerilmektedir.

16- Bahşişe stopaj

Fatura bedelinin %10’undan fazla olmamak, çalı­şan başına aylık brüt asgari üc­reti aşmamak, ayrı bir banka he­sabında takip edilmek kaydıyla bahşiş gelirlerinden %10 tevki­fat yapılmak suretiyle çalışanla­ra aktarılması önerilmektedir.

17- Ar-Ge ve tasarım ya­pan startup şirketle­rinde hisse senedi opsiyonla­rında vergisel kolaylık

Çalışanlara verilecek hissele­rin şirketteki çalışma süreleri uzadıkça yapılacak vergilemenin oranının düşürülmesi suretiyle çalışanların uzun süreli çalışma­larını teşviki amaçlanmaktadır.

18- Borsası olan kıymet­li madenler için ilgili maden bazlı muhasebe imkanı

Daha önce altın için kısa bir süre uygulanan bu sistemin bor­sası olan tüm kıymetli madenler­le ilgili tekrar uygulamaya sokul­ması önerilmektedir.

19- Ar-Ge personeline uy­gulanan ücret istisna­sına üst limit getirilmesi

Teknokentler ve Ar-Ge mer­kezlerinde çalışanlara uygula­nan istisnanın brüt asgari ücret tutarının beş katı olarak bir üst sınır getirilmesi önerilmektedir.

20- Kayıt dışı faaliyetler­de vergi ziya cezası­nın artırımlı uygulanması

Vergi ziya cezası uygulamasın­da kayıt dışı çalışanlar ile kayıtlı çalışanlar arasında halihazırda bir fark bulunmamaktadır öne­rilen düzenlemeyle kayıt dışı ça­lışanlara uygulanacak vergi ziyaı cezası %50 artırımlı uygulanma­sı önerilmektedir.

21- Başkalarına ait POS cihazı kullanımına ce­za uygulanması

Uygulamada kişilerin kendile­rine verilen POS cihazlarını baş­ka mükelleflere ve mükellef ol­mayanlara kullandırdıkları gö­rülmektedir. Tespiti halinde üç kat özel usulsüzlük cezası kesil­mesi önerilmektedir.

22- ÖKC ve POS cihazla­rına ilişkin düzenle­melere aykırı davranın servis sağlayıcılara ceza

Yapılan düzenlemelere aykırı olarak, mükelleflere cihaz / sis­tem kullandıran, teslim eden ve­ya satan, entegrasyon işlemleri­ni yapmayan, bu cihaz veya sis­temlere ilişkin olarak eksik ya da hatalı bilgi gönderen, uygulama yazılımı gerçekleştiren, özel en­tegratör ve uyumlu yazılım şir­ketlerine her bir tespit için mü­kerrer 355. maddenin birinci fık­rasında yer alan özel usulsüzlük cezasının on katı özel usulsüzlük cezası kesilmesi önerilmektedir.

23-Fatura düzenlemeye satıcılara üç kat özel usulsüzlük cezası kesilmesi

Vergi mükellefi veya nihai tü­ketici olan alıcı beş iş günü içe­risinde fatura düzenlenmediği­ni idareye bildirir ise alıcıya ceza kesilmeyecek, satıcıya üç kat özel usulsüzlük cezası kesilecektir.

24-İhbar ikramiyeleri artırılıyor

%10 yerine %15 oranında vergi aslı ve vergi ziyaı cezası üzerinden ihbar ikramiyesi ödenmesi öngö­rülüyor. Özel usulsüzlük cezası gerektiren fiillerin ihbarı halinde cezanın %5’i tutarında ihbar ikra­miyesi ödenecek. Ancak özel usul­süzlük nedeniyle, aynı muhbire bir takvim yılı içinde ödenecek ik­ramiye tutarı 20.000 TL’yi geçme­yecektir.



Kaynak: Zeki Gündüz / Dünya Gazetesi