Abdullah Tolu Yeni Torba Yasadaki Düzenlemeleri Tek Tek İnceledi: İşte Çarpıcı Detaylar!
(14.10.2024)
Yeni Torba Yasa Teklifi beklentilere uygun olarak “Savunma Sanayii ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun ile Bazı...

Yeni Torba Yasa Teklifi beklentilere uygun olarak Savunma Sanayii ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” adıyla TBMM’ye sunuldu.

Ancak, Teklifte, özellikle kayıt dışılıkla mücadele ve istisna, muafiyet ve indirimlerin sayısının ya da oranlarının azaltılmasını öngören düzenlemelerin yer alması beklenirken, vergi mükellefleri başta olmak üzere hemen herkese ek mali ödeme yükümlülükleri getiren düzenlemelerin yer alması şaşkınlığa neden oldu! Ancak, çok şaşırmaya gerek yok, yıl sonuna kadar epey bir süre var, Meclis gündemine bir veya iki Torba Yasa Teklifi’nin daha gelmesi bekleniyor.

“Savunma sanayiine yeni kaynak sağlanması” ana temalı olarak TBMM’ye sunulan Yeni Torba Yasa Teklifi’nde birbirinden önemli düzenlemeler yer alıyor.

Torba Yasa Teklifi gerekçesinde ne deniliyor?

Savunma Sanayii Başkanlığı, “modern bir savunma sanayiinin geliştirilmesi ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin modernizasyonunun sağlanması” amaçlı projeleri Savunma Sanayii Destekleme Fonu (SSDF) ile gerçekleştiriyor. Yani, Fon kaynakları, bu amaçlar için kullanılıyor. Ülkemiz, bu şekilde hayata geçirilen birçok önemli projeyle hava, kara, deniz ve ayrıca uzayda güçlü, bağımsız ve caydırıcı bir bölgesel güç konumuna ulaşmış bulunuyor.

2023 yılı bütçe verilerine göre SSDF gelirlerinin yaklaşık yüzde 80’ini vergi gelirlerinden ayrılan paylar oluşturuyor. SSDF gelirleri; 4842 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunda ve 3238 sayılı Savunma Sanayii ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanunda düzenlenmiş bulunuyor. 4842 sayılı Kanun gereğince Savunma Sanayii Destekleme Fonuna;

- Gelir ve kurumlar vergisi tahsilat toplamı üzerinden yüzde 6,

- Veraset ve intikal vergisi tahsilat toplamı üzerinden yüzde 25,

- Motorlu taşıtlar vergisi tahsilat toplamı üzerinden yüzde 20

oranında pay ayrılıyor. Türk savunma sanayinin uluslararası rekabet gücünün artırılması için yeni gelir kaynaklarına ihtiyaç bulunuyor. Bu kaynağın kalıcı gelir unsurları ile sağlanması amacıyla Torba Yasa Teklifi’nde 3238 sayılı Kanun ile bazı Kanunlarda yeni düzenlemeler yapılıyor.

Torba Yasa Teklifi sadece savunma sanayiine yeni kaynak sağlanması ile ilgili değil. Bunun dışında da önemli düzenlemeler yer alıyor.

İşte Yeni Torba Yasa Teklifi’nde yer alan düzenlemeler ve ayrıntıları!

1) Yapılmakta olan yatırımlara “Enflasyon Düzeltmesi Kolaylığı” getiriliyor!

Yatırımcılar, yapılmakta olan yatırımlar hesabının enflasyon düzeltmesine tabi tutulması sonucunda oluşan ve enflasyon düzeltmesi karı olarak dikkate alınması gereken düzeltme farklarını, söz konusu yatırımları henüz işletmeye almamalarına rağmen dönem kazancıyla ilişkilendirerek, bu tutarlar üzerinden geçici vergi ve nihayetinde kurumlar vergisi ödüyorlardı.

Bu durum özellikle iş dünyasında büyük tepkilere neden olmuştu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı bu tepkileri dikkate alarak yayınladığı 563 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile, 2024 hesap döneminin ikinci ve üçüncü geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapma yükümlülüğü bulunan mükelleflerden, 31/12/2023 tarihli Gelir Tablosu’ndaki brüt satışlar toplamı 50 Milyon TL’nin altında olanların (VUK’un mükerrer 298. maddesinin (A) fıkrasının (9). bendi kapsamındaki mükellefler hariç) enflasyon düzeltmesi yapmamalarına ilişkin düzenleme yaptı. Bu şekilde, küçük ve orta boy işletmeler ile yatırım aşamasında olup, henüz bu yatırımlarını işletmeye almamış yatırımcıları bir ölçüde rahatlattı. Yalnız, bu düzenlemeyle, 31/12/2023 tarihli Gelir Tablosu’ndaki brüt satışlar toplamı 50 Milyon TL’nin altında olan işletmelerin enflasyon düzeltmesi yapma yükümlülükleri kaldırılmıyor, sadece 2024 hesap döneminin ikinci ve üçüncü geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapmamaları sağlandı. Bunların da, diğer mükellefler gibi 2024 yılı sonunda yıllık enflasyon düzeltmesi yapmaları zorunlu bulunuyor.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet YILMAZ konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada; enflasyon muhasebesi uygulamasının geleceğine bu yıl sonunda yapılacak değerlendirmeyle karar verileceğini,  yatırımları gözetici bir yasal düzenlemenin yapılabileceğini, devam eden yatırımların bu süreçlerden olumsuz etkilenmemesi adına Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Gelir İdaresi Başkanlığı’nın alternatifler üzerinde çalıştıklarını, gerekirse bu konuda sonbaharda bir kanuni düzenleme yapılabileceğini, finans kuruluşlarıyla ilgili kararın da yıl sonunda netleştirileceğini, bu yıl için yeni bir vergi paketinin söz konusu olmadığını belirtmişti.

Söz konusu Teklif’te yer alan bir düzenlemeyle, Vergi Usul Kanununun mükerrer 298. maddesinin (A) fıkrasının sonuna bir bent eklenerek, “Yapılmakta olan yatırımlar” hesabının enflasyon düzeltmesine tabi tutulması sonucunda oluşan düzeltme farklarının dönem kazancıyla ilişkilendirilmemesi sağlanıyor.

Söz konusu düzenlemeye göre, bu mükellefler, enflasyon düzeltmesinin uygulandığı dönemlerde, parasal olmayan kıymetler sınıfında yer alan yapılmakta olan yatırımlar hesabını enflasyon düzeltmesine tabi tutacaklar ancak, düzeltme sonrası oluşan ve enflasyon düzeltmesi karı olarak dikkate alınması gereken düzeltme farklarını dönem kazancıyla ilişkilendirmeyip, bu tutarları özel bir fon hesabında izleyecekler. Özel fon hesabına alınan bu tutarlar, yatırımın tamamlanarak ilgili iktisadi kıymetin aktifleştirildiği dönem ile bu dönemi takip eden dört hesap dönemi içerisinde eşit taksitler halinde dönem kazancının tespitinde dikkate alınacak. Ayrıca, özel fon hesabında izlenen tutarlar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınıncaya kadar her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak yeniden değerleme oranında artırılacak.

Yatırımın çeşitli nedenlerle tamamlanamaması, iktisadi kıymetin aktifleştirilmesinden sonra faaliyetin beş hesap dönemi içerisinde sona erdirilmesi veya özel fon hesabında izlenen tutarların başka bir hesaba nakledilmesi ya da işletmeden çekilmesi hallerinde, bu düzenleme kapsamında dönem kazancında dikkate alınmayan tutarlar yatırımın tamamlanamadığı, faaliyetin sonlandırıldığı veya özel fon hesabının kısmen veya tamamen bu düzenlemeye aykırı şekilde kullanıldığı dönemin kurum kazancının tespitinde dikkate alınacak.

Bu düzenlemenin 2024 yılında başlayan hesap döneminden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmesi öngörüldüğünden, 2024 hesap dönemine ilişkin geçici vergi dönemlerinde bu hesaptan kaynaklanan düzeltme farklarını vergi matrahının tespitinde dikkate alan mükellefler, hesap döneminin başından itibaren kayıtlarını düzeltmek suretiyle söz konusu düzeltme farklarını hesap dönemi sonuna kadar özel fon hesabına alacaklar.

Bu düzenleme ile, enflasyon düzeltmesinin yatırımlar üzerinde oluşturduğu vergisel etki yatırım dönemi süresince ertelenmek suretiyle yatırımların enflasyon düzeltmesinden olumsuz etkilenmemesi sağlanıyor, bu sayede işletme döneminden itibaren kâr zarar hesapları ile ilişkilendirilmesi öngörülerek, yapılmakta olan yatırımların desteklenmesi amaçlanıyor.

2) Enflasyon düzeltmesi kaynaklı kâr/zarar farkını kazanç tespitinde dikkate almayacak mükellef grubuna yeni eklemeler yapılıyor!

Torba Yasa Teklifi’nde yer alan bir düzenlemeyle, hali hazırda geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2024 ve 2025 hesap dönemlerinde yapılan enflasyon düzeltmesi kaynaklı kâr/zarar farkının vergiye tabi kazancın tespitinde dikkate alınmayacağı mükellef grubuna, tasfiye ve iflas hallerindeki şirketler ile 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamındaki iktisadi devlet teşekkülleri ve kamu iktisadi kuruluşları da dahil ediliyor.

Halihazırda bu mükellef grubunda; bankalar, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu kapsamındaki şirketler, ödeme ve elektronik para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketleri bulunuyor.

Bu düzenleme, tasfiye halindeki şirketler açısından kurumların tasfiyeye girmesine ilişkin genel kurul kararının tescil edildiği tarihin içinde bulunduğu hesap döneminden, iflas halindeki şirketler açısından ise iflasın açıldığı tarihin içinde bulunduğu hesap döneminden itibaren uygulanacak. Bu tarihten önce geçici vergi dönemlerine ilişkin yapılmış olan enflasyon düzeltmesine yönelik geriye dönük herhangi bir düzeltme yapılmayacak. Tasfiyeden vazgeçilmesi ya da iflasın kaldırılması durumunda, tasfiyeden vazgeçilen tarihin veya iflasın kaldırılmasına ilişkin mahkeme karar tarihinin içinde bulunduğu geçici vergi döneminden itibaren enflasyon düzeltmesi uygulanacak. Tasfiyeden vazgeçilmesi veya iflasın kaldırılması hallerinde, bu düzenleme uyarınca dönem kazancında dikkate alınmayan tutarlar tasfiyeden vazgeçildiği veya iflasın kaldırıldığı dönem kazancının tespitinde dikkate alınacak.

3) Motor silindir hacmi 100 cm3’ün altındaki motosikletler MTV kapsamına alınıyor!

Torba Yasa Teklifi ile yapılması öngörülen bir diğer düzenleme ise, daha önce kayıt ve tescile tabi olmayan bazı motosikletlerin Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) kapsamına alınmasıyla ilgili.

Halihazırda, motor silindir hacmi 100 cm³’ün altında olan motosikletler ile motor gücü 6 kW ve altında olan motosikletler kayıt ve tescile tabi olmamaları nedeniyle motorlu taşıtlar vergisine tabi bulunmuyordu.

Söz konusu Teklifte yer alan düzenlemeyle, MTV Kanununda değişiklik yapılarak, kayıt ve tescile tabi, motor silindir hacmi 100 cm³’ün altında olan motosikletlerle motor gücü 6 kW ve altında olan motosikletlerin de MTV kapsamına alınması öngörülüyor.

4) Kol saatleri ve drone’lar ÖTV kapsamına alınıyor!

Torba Yasa Teklifi’nde yer alan düzenlemeyle,

- Askeri amaçla kullanılanlar hariç olmak üzere insansız hava taşıtları (drone),

-  ÖTV matrahı 5 bin TL ve üzeri olan kol saatleri ve

- Yalnızca eğlence amacıyla tasarlanmış motorlu uçan oyuncaklar (drone)

ÖTV kapsamına alınıyor, ÖTV oranının ise yüzde 20 olarak belirlenmesi öngörülüyor.

5) SSDF’ye kaynak olarak kalıcı gelir artırıcı düzenlemeler yapılıyor!

Torba Yasa Teklifi ile, SSDF’nin kaynaklarının artırılması amacıyla kalıcı gelir artırıcı düzenlemeler yapılıyor.

Bu kapsamda yapılması öngörülen kalıcı gelir artırıcı düzenlemeler şu şekilde:

a) Bazı beyannamelerden damga vergisi tutarı kadar savunma sanayi payı alınacak!

Söz konusu Teklif ile, Damga Vergisi Kanununa göre,

- Vergi beyannamelerinden (kurumlar vergisi beyannamesi, KDV beyannamesi, muhtasar beyannameleri, diğer vergi beyannameleri (damga vergisi beyannamesi hariç)),  

- Gümrük idarelerine verilen beyannamelerden,

- Sosyal Güvenlik Kurumlarına verilen sigorta prim bildirgelerinden,

-  Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgesi ile muhtasar beyannamenin birleştirilerek verilmesiyle oluşturulan beyannamelerden

alınan damga vergisi tutarı kadar,

- Yıllık gelir vergisi beyannamelerinden ise alınan damga vergisi tutarının yarısı kadar

savunma sanayi katılma payı alınması öngörülüyor.

Söz konusu düzenleme 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek.

Bu düzenleme 2024 yılında uygulanmış olsaydı; yıllık gelir vergisi beyannamesinden 233,60 TL, kurumlar vergisi beyannamesinden 624,10 TL, KDV beyannamesinden 308,30 TL, muhtasar beyannamelerinden 308,30  TL, diğer vergi beyannamelerinden (damga vergisi beyannamesi hariç) 308,30 TL, gümrük idarelerine verilen beyannamelerden 624,10 TL, sosyal güvenlik kurumuna verilen sigorta bildirgelerinden 228,80 TL, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık sigortası Kanunu uyarınca verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgesi ile muhtasar beyannamenin birleştirilerek verilmesiyle oluşturulan beyannamelerden 365,50 TL savunma sanayi katılma payı alınacaktı.

b) Katılma Payı alınacak diğer işlemler ve pay tutarları

Söz konusu Teklif ile,

Tapu ve kadastro işlemlerinde; taşınmaz satışlarında alıcı ve satıcıdan ayrı ayrı 750 TL, diğer işlemlerde adına işlem yapılandan 375 TL.,

Limiti 100 bin TL ve üzerinde olan kredi kartlarının hamillerinden her bir kart başına yıllık 750 TL.,

Noterlerde yapılan işlemlerde; taşınmaz satışlarında alıcı ve satıcıdan ayrı ayrı 750 TL., ilk defa tescili yapılacak olan (sıfır) araç tescil işlemlerinde 3.000 TL., tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinde 1.500 TL., noterlik ücreti alınan diğer işlemlerde işlem başına 75 TL.

savunma sanayi katılma payı alınması öngörülüyor.

Bu tutarlar, her yıl yeniden değerleme oranı ile güncellenecek.

Noterlerde yapılan işlemlerden alınacak katılma paylarından noterlere herhangi bir pay veya aidat ödenmeyecek.

Katılma payı kimlerden alınmayacak?

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa tabi kamu idareleri ile yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları, kalkınma ajansları ve köy tüzel kişiliklerinden tapu ve kadastro işlemeleri ile noterde yapılacak işlemlerden katılma payı alınmayacak.

Kredi kartı katılma paylarında özellik taşıyan durumlar var mı?

Olmaz mı, elbette var: Kartın yıl içinde herhangi bir sebeple yenilenmesi halinde ilgili yıl için pay ödenmiş ise ayrıca pay alınmayacak, kartın herhangi bir sebeple iptal edilmesi halinde alınan pay iade edilmeyecek, fiziki bir kartın limitleri dahilinde oluşturulan ek kartlar ve fiziki olmayan kartlar için ayrıca pay alınmayacak.  

Katılma payları ne şekilde beyan edilip ödenecek?

- Beyannamelerden alınan paylar, beyannamelerden alınan damga vergisi ile birlikte tahakkuk ettirilecek ve tahsilatı takip eden ayın sonuna kadar Fon hesabına aktarılacak.

Tapu ve kadastro işlemlerinden alınan tutarlar işlemden önce vergi dairesine ödenecek. Söz konusu pay ödenmeden işlem yapılmayacak. Pay ödenmeden işlem yapılması durumunda işlemi yapan memurlar, payı ödemekle yükümlü olanlar ile birlikte müteselsilen sorumlu olacaklar.

- Limiti 100 bin Türk lirası ve üzerinde olan kredi kartlarının hamillerinden alınacak katılma payı, 5464 sayılı Kanun kapsamında kredi kartı çıkaran kuruluşlar tarafından her yılın Ocak ayının 5. günü itibarıyla kart hamilinin hesabına yansıtılacak, ilgili dönem hesap ekstresinde gösterilerek kart hamilinden tahsil edilecek. Tahsil edilen tutar, tahsilatı izleyen ayda verilmesi gereken banka ve sigorta muameleleri vergisi beyannamesi ile beyan edilerek bu verginin ödeme süresi içerisinde ödenecek.

Yıl içinde alınan veya limiti 100 bin Türk lirası ve üzerinde olan kartlara ait katılma payı, kartın kullanıma açıldığı veya limit artışının yapıldığı ayın hesabına yansıtılacak ve tahsil edilen tutar tahsilatı izleyen ayda verilmesi gereken banka ve sigorta muameleleri vergisi beyannamesi ile beyan edilerek bu verginin ödeme süresi içerisinde ödenecek.

- Noterlerde yapılan işlemlerden alınan katılma payları satış, devir, tescil işlemleri esnasında, diğer işlemlerde noterlik ücreti ile birlikte noterler tarafından tahsil edilerek beyan edilip ödenecek. Söz konusu pay ödenmeden işlem yapılmayacak. Pay ödenmeden işlem yapılması durumunda işlemi yapan noterler, payı ödemekle yükümlü olanlar ile birlikte müteselsilden sorumlu olacaklar.



Kaynak: Abdullah Tolu / Ekonomim.com