Maliye’den Şirketlere Yüksek Vergi Riski Uyarısı!

Maliye son aylarda ileri analiz teknikleri diğer adıyla yapay zeka, saha denetimleri ve izaha davet mekanizması ile kayıt dışı ekonomiyle mücadele etmeye devam ediyor. Hemen belirtelim, çok başarılı sonuçlar da alıyor. Örneğin, 473 bin mükellef ilk kez kira, ücret, menkul sermaye iradı ve diğer kazanç ve iratlara ilişkin mükellefiyet tesis ettirerek yıllık gelir vergisi beyannamesi verdi.

Aynı şeyi izaha davet müessesesi için söylemek zor. Çünkü, izaha davette kaç mükellefin izahının yeterli bulunduğu, kaçının izahının yetersiz bulunup vergi incelemesine sevk edildiği ile ilgili bir istatistik bulunmuyor. Hemen herkes Maliye’den izaha davetin sonuçlarıyla ilgili bir istatistik yayınlanmasını bekliyor. Bu konu oldukça önemli!

Maliye’den yeni uygulama: Beyanname Gözetim Programı!

Evet, Maliye’de her gün yeni bir uygulama hayata geçiriliyor. Yani uygulamanın adı, Beyanname Gözetim Programı!

Bu program ile ne amaçlanıyor?

İlk kez uygulamaya alınan “Beyanname Gözetim Programı”, riskli ancak gönüllü uyum potansiyeli taşıyan mükellefleri hedef alıyor. Bu programla beyan öncesinde mükelleflerle temasa geçilerek risk durumları konusunda bilgilendirme yapılıyor. Böylece mükelleflerin beyanlarını daha dikkatli vermesi amaçlanıyor.

Bu kapsamda mükelleflerin risk puanları ve gönüllü uyum düzeyleri dikkate alınarak uygulanacak denetim türleri de çeşitlendirilecek. Buna göre, yüksek riskli mükelleflerde "aramalı inceleme" gibi daha kapsamlı yöntemler devreye alınacak, daha düşük riskli mükelleflerde ise izaha davet, sınırlı inceleme veya gönüllü uyum gibi esnek yaklaşımlar uygulanacak.

Programla ilk analiz çalışması yapıldı!

Vergi Denetim Kurulu (VDK) Risk Analiz Merkezi tarafından 2024 hesap dönemine ilişkin analiz çalışması gerçekleştirildi. Bu analizlerde, çok farklı vergisel risk unsurları dikkate alınarak 500 bin mükellef taramadan geçirildi. Bu çalışma sonucunda, yaklaşık 40 bin mükellef riskli grup içerisinde yer aldı. Riskli bulunan mükelleflerin yıllık ticaret hacminin yaklaşık 2,9 trilyon Türk Lirası olduğu tespit edildi.

Bu rakam, ülke ekonomimiz için oldukça önemli bir büyüklük!

Riskli mükellef gruplarına özel müfettiş atanacak!

Belirlenen mükellef gruplarına özel müfettiş ataması yapılarak gözetim süreci sahada da yürütülecek. Bu uygulamayla müfettiş-mükellef teması güçlendirilerek denetim öncesi bilinçlendirme sağlanacak. Beyan sonrası yapılan değerlendirmeler ve müfettişler tarafından alınan geri bildirimler doğrultusunda da riskli görülen grup yeniden gözden geçirilecek. Gerekli uyumu gösteren ve başka bir risk taşımayan mükellefler bu kapsamdan çıkarılarak denetim kaynaklarının daha etkin kullanılmasının önü açılacak. Böylece, sınırlı denetim kapasitesi daha doğru hedeflere yönlendirilecek hem vergiye gönüllü uyum artırılacak hem de vergi denetiminde etkinlik güçlendirilecek.

Mükelleflere beyan öncesi uyarı yazısı gönderilecek!

“Beyanname Gözetim Programı” kapsamında riskli bulunan mükelleflere bir uyarı yazısı gönderilerek, vergide gönüllü uyum sürecine dahil olmaya davet edilecekler.

Yaklaşık 40 bin riskli şirkete uyarı yazısı gönderildi!

Bu program kapsamında riskli grup içerisinde yer aldığı tespit edilen yaklaşık 40 bin şirkete uyarı yazısı gönderilmeye başlandı.

Şirketler riskli grup içinde olup olmadığını nasıl öğrenecek?

Bu oldukça basit, şirketler e-tebligat adresine böyle bir uyarı yazısı gelip gelmediğini kontrol ederek riskli grup içerisinde olup olmadıklarını öğrenebilirler. Uyarı yazısı gelmişse, şirket, yaklaşık 40 bin kişilik riskli grup içerisinde yer alıyor demek!

Peki, risk analizi çalışma konuları neler?

“Beyanname Gözetim Programı” kapsamında Risk Analizi Çalışma Konuları şu şekilde belirlenmiş bulunuyor:

1) Dönem içerisindeki gerek nakit kaynaklı gerekse banka ve finans kurumları aracılığıyla yapılan tahsilatların brüt satış hasılatına intikal ettirilip ettirilmediği,

2) Dönem içerisinde maliyetlere ithal edilen tutarların doğruluğu,

3) Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 6. maddesine göre safi kurum kazancının doğru hesaplanıp hesaplanmadığı,

4) Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 9. maddesinde yer alan zarar mahsubuna ilişkin işlemlerin doğruluğu,

5) Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8 ve 10. maddelerinde yer alan indirimlerin doğruluğu,

6) Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 11. maddesinde yer alan ve kurum kazancının tespitinde indirim olarak dikkate alınması mümkün olmayan giderlerin kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınıp alınmadığı,

7) Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 7, 12, ve 13. maddelerinde yer alan vergi güvenlik müesseseleri ile ilgili uygulamaların doğruluğu,

8) Gerek Kurumlar Vergisi Kanunu gerekse diğer vergi kanunları ile kurumlar vergisi mükelleflerine yönelik getirilen istisna uygulamalarında gerekli şartların sağlanıp sağlanmadığı,

9) Kurumlar vergisi matrahının hesaplanmasına yönelik işlemlerin kontrolü,

10) Kurumlar vergisinin hesaplanmasına yönelik işlemlerin kontrolü,

11) Vergi Usul Kanunu’nda yer alan değerlemeye ilişkin işlemlerin kontrolü,

12) Vergi Usul Kanunu’nda yer alan enflasyon düzeltmesine ilişkin işlemlerin kontrolü,

13) Vergilendirmeye esas teşkil eden diğer hususların kontrolü.

Şirketlerin bu konulara çok dikkat etmeleri lazım!

Şirketlerin VDK tarafından yapılan analiz çalışmaları sonucunda oluşturulan riskli mükellef grubu içerisinde yer alıp almadıklarına bakmaksızın 2024 hesap dönemi kurumlar vergisi beyannamelerini vermeden önce yukarıda belirtilen risk analizi çalışma konularını değerlendirmelerinde fayda var.  

Riskli mükellef grubunda yer alan şirketlerin ise, bu kontrolleri en az 2 defa yapmaları şart! Çünkü, riskli grupta yer alan şirketlerin verdikleri 2024 hesap dönemi kurumlar vergisi beyannameleri revizyona tabi tutularak, analiz çalışmaları neticesinde riskli bulunan mükellefler vergi incelemesine alınacak!

Sonuç olarak;  

Maliye’den gelen risk uyarı yazısı ciddiye alınmalı. Alınmadığı takdirde pabuç oldukça pahalı, vergi incelemesine alınma dışında ciddi tutarlarda vergi ziyaı cezalı tarhiyatlara muhatap olabilirsiniz! Aman dikkat!


Kaynak:Abdullah Tolu / Ekonomim.com