Vergide Dünya Halleri - 2025 / 3 - Bodrum Gündem

1.Enflasyon İle Mücadelede Etkinlik Ve Verimliliğin Önemi Nedir?

Ekonomide etkinlik ve verimliliği artırmanın enflasyonu düşürmeden olumlu etkiye sahip olduğunu hepimiz biliyoruz.

Her aklı başında iktidar erkinin amacı elbette ki, fiyat istikrarının sağlandığı bir ortamda sürdürülebilir bir büyüme oranını yakalayıp, istihdamı artırmak ve yoksulluğu azaltmak olmalıdır.

Etkinlik ve verimlilik artışı neyi sağlar?

Yeni istihdam imkanları yaratır. Maliyetleri azaltır. Kaliteli ürünler ve uluslararası rekabet gücünü artırır.

Maalesef Türk sanayinin rekabet gücünün global seviyede çok güçlü olduğu söylenemez. İthal malların fiyatlarında ki artış ( üstelik en son Amerika ve Çin gümrük tarife savaşları bunu daha da körükleyecek) reel gelirin düşüşü, kapasite kullanımının azalışı, sermaye birikiminin sürekli azalışı, bunu telafi için iç ve dış borç artışı, faiz yükü kur derken enflasyonu direngen hale getirmiştir. Bu bağlamda kırılgan Türk ekonomisi krizlere açık bir hale gelmiştir.

Buradan çıkış yolunu bulmak ise etkinlik ve verimlilik artışını sağlayarak büyümenin lokomotifini çalıştırmaya bakıyor.

Peki ülkedeki düşük verimliliğin sebebi nedir? Tabi ki makro ekonomik ve politik istikrarsızlık. Toplam faktör verimliliğindeki büyüme son yıllarda sürekli yavaşlamıştır. Bu da Avrupa Birliği ülkelerinin çok daha gerisine düşmemize sebebiyet vermiştir.

Bu nedenle ekonomik istikrarın sağlanmasına yönelik uygulamaların kararlılıkla sürdürülmesi kamu ve özel kesimlerde etkinlik ve verimliliğin artırılmasına yönelik politika ve reformlara önem ve öncelik verilmesi uluslararası rekabet gücünü artırmak için olmazsa olmazlarımızdır.

2.Trump ve Gümrük Vergileri Savaşı

Hem I. Trump dönemi hem de II. Trump dönemi uluslararası rakebet koşullarına dinamit koyma çabasının asıl sebebi neydi?

Trump, bu yeni gümrük vergilerini yürürlüğe sokarak ABD’nin ticaret açığı verdiği ülkelerle olan negatif dış ticaret dengesini düzeltmeyi, kısaca dış ticaret açığını düşürmeyi hedefliyor.

Bu bağlamda başta uzak doğu ülkelerine yatırım yapmış olan Amerikan şirketleri olmak üzere, ABD’ye mal satan üreticilerin, ABD’ye gelmelerini, yatırımlarını orada yapmalarını ve böylece ekonomik büyümenin yükseltilmesini bekliyor.

Savaşı cepheden anlatmaya devam edelim…

ABD Başkanı Donald Trump, ABD’ye ithal edilen mallar için en az yüzde 10’luk bir gümrük vergisi getirdi. Ve ülke bazında hangi oranın uygulanacağına ilişkin beyaz saray bir formül yayınladı.

Ticaret açığı, bir ülkenin diğer ülkelerden ithal ettiği mal miktarının, sattığından fazla olması durumunda ortaya çıkar.

Örneğin, ABD Çin’den aldığı malların toplam değeri 440 milyar dolar iken, Çin’e sattığı malların değeri sadece 145 milyar dolar. Bu, 295 milyar dolarlık bir ticaret açığı anlamına geliyor.

295’i 440’a böldüğümüzde yüzde 67 buluyoruz. Bunu ikiye bölüp yukarı yuvarladığımızda yüzde 34 ediyor. Bu nedenle, Çin’e uygulanan tarife yüzde 34 oldu.

Aynı yöntem Avrupa Birliği’ne uygulandığında ise yüzde %20’lik bir tarife ortaya çıktı.

Trump, bazı ülkeler için bu formülden saparak tarife uyguladı. Örneğin, ABD’nin İngiltere ile ticaret açığı bulunmuyor. Ancak yine de İngiltere’ye yüzde 10 gümrük vergisi uygulandı.

Yeni gümrük rejimi toplamda 100’den fazla ülkeyi kapsıyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Çin’in ABD ürünlerine yönelik karşı tarifelerini kaldırmaması durumunda, mevcut tarifeleri yüzde 50 oranında artırma tehdidinde bulunmuştu.

Pekin yönetimi, yüzde 34 oranındaki karşı tarifeleri kaldırmayacağını taahhüt etmişti.

Diğer ülkeler ABD’ye nasıl yanıt verdi?

Trump’ın gümrük vergisi uyguladığı ülkeler de karşılık olarak ABD’den ithal edilen ürünlere yönelik gümrük vergilerini artırdı.

Çin bazı ABD tarım ürünlerine yüzde 10-15 arası vergi getirdi. ABD’nin havacılık, savunma ve teknoloji şirketlerini etkileyen adımlar da attı.

AB 1 Nisan’dan itibaren, ABD’den 26 milyar euroluk ithalatı etkileyecek yeni gümrük vergilerini uygulamaya koydu. Bunlar 13 Nisan itibarıyla tamamen hayata geçmiş olacak. Teknelerden motosikletlere, viskiden çeliğe kadar pek çok ürün bundan etkilenecek.

Asya’nın üç büyük ekonomik gücü— Çin, Japonya ve Güney Kore —alışılmışın dışında bir ittifak kurdu. Reuters.Asia haberine göre, bu üç ülke 30 Mart’ta gerçekleşen büyük bir ticaret toplantısının ardından koordineli ekonomik önlemler alma kararı aldı.

Bu çok önemli bir gelişmeydi. Asya bloku ekonomilerin bu işe kolay papuç bırakmayacağını gösteriyordu. Birlikte temsil ettikleri yaklaşık 24 trilyon dolarlık (Çin: 18,27, Japonya: 4,07, Güney Kore: 1,713) ekonomik güç, küresel tedarik zincirlerinde önemli bir ağırlık oluşturuyor.

Yeni bir oluşum Yeni Asya İttifakı; küresel ekonomi yeni bir dualizme gebeydi, bu birlikteliğin Dünya Ticaret Örgütü (WTO) ve bölgesel ticaret anlaşmaları üzerinden nasıl somut adımlara dönüşeceği merak konusu.

Gelecek günler yeni bir dünya paradigmasını da birlikte getireceğe benziyor. Dijital para ve yapay zeka gibi iki en önemli araç üzerinde ki stratejik ortaklıklar geleceğin hegemonyasını yaratacaktır.

Sonraki günlerde karşılıklı demeçler ve hamleler ile savaş iyice alevlendi.

Beyaz Saray, Çin’den yapılan ithalatlara uygulanacak gümrük tarifesinin, yüzde 104’e yükseltileceğini duyurdu.

Peki yeni gümrük vergileri Türkiye üzerinde ne tür bir etki yaratabilir?

Türkiye, yüzde 10 gümrük vergisi uygulanacak ülkeler arasında yer alıyor.

Ticaret Bakanlığı verilerine göre 2024 Aralık ayında ABD, 1,5 milyar dolar ile Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ikinci ülke konumunda.

TÜİK verilerine göre Aralık ayında Türkiye’nin ihracatının yüzde 6,4’ü ABD’ye yapıldı.

Bazı uzmanlar bu vergilerin kur baskısı oluşturabileceğini ve Türkiye’nin faaliyet gösterdiği pazarlardaki dengeleri değiştirebileceğini söylüyor. ABD ithalatçılarının, pahalanan Çin mallarına alternatif arayacağını, bu durumun da Türkiye için alan açabileceğini söylüyor.

En iyimser tahminle; Türkiye’nin ABD için alternatif tedarikçi konumuna gelebileceğini ve tekstil, otomotiv yan sanayi ve kimya sektörlerinde yeni ihracat fırsatları doğabileceğinin altını çizebiliriz.

3.İnsanoğlunun Yapay Zeka İle Sınavı…

Her şeyden daha özelsin!

-CFO’lar, yapay zekanın işletmeler üzerindeki etkisine CEO’lardan daha fazla güveniyor. Mercer’ın yayımladığı 2025 Yönetici Öngörüleri Raporu (Executive Outlook 2025 Report), CFO’ların %83’ünün yapay zeka yatırımlarının önümüzdeki yıl yüksek büyüme getireceğine inandığını ortaya koyuyor. CEO’larda bu oran %63 seviyesinde kalırken, finans liderlerinin teknolojiye yönelik bu yüksek beklentisi dikkat çekiyor.

CFO’lar, özellikle verimlilik artışı, maliyet optimizasyonu ve karar destek sistemlerinin güçlendirilmesi gibi alanlarda yapay zekanın doğrudan bir etki yaratacağına inanıyor. Bu durum, teknolojiye yapılan yatırımların artık yalnızca IT departmanlarının değil, finansal yönetimin de temel gündem maddesi olduğunu gösteriyor.

En hızlı yükselişler, en hızlı düşüşü getirir!

-ABD borsalarındaki tarife endişesi ve DeepSeek’in düşük maliyetli yapay zeka modeli, ABD’li yapay zeka hisselerini de vurdu. En büyük 10 yapay zeka şirketinden 8’inin hisseleri ilk çeyrekte değer kaybetti.

Gerçekten İnsan Gibi mi?

-Her ne kadar GPT-4.5 ve LLaMa-3.1 modelleri Turing Testi’ni geçmeyi başarmış olsa da, uzmanlar bu modellerin hala gerçek bir “anlama” kapasitesine sahip olmadığını vurguluyor. Yapay zekalar, insan gibi konuşabiliyor ancak bilinç, sezgi ve etik karar verme gibi bilişsel yetkinliklerden yoksun.

Neden Önemli Yapay Zeka?

Verimlilik Artışı: YZ, otomasyon sayesinde manuel görevleri hızlandırarak zaman ve kaynak tasarrufu sağlar.

Hızlı Veri Analizi: Büyük veri setlerini hızlıca analiz etme yeteneği, işletmelere doğru kararlar almada avantaj sunar.

Kişiselleştirilmiş Deneyimler: Müşteri verilerini analiz ederek, daha iyi hizmet sunma ve ihtiyaçlara göre kişiselleştirilmiş çözümler geliştirme imkanı verir.

Bu nedenle, YZ, günlük yaşamımızdan iş dünyasına kadar her alanda önemli bir rol oynamaktadır. Hem bireyler hem de işletmeler için gelecekte vazgeçilmez bir unsur olacağı öngörülmektedir.

Bir süredir önümüzdeki dönemin ana konusunun verimlilik olacağını dile getiriyoruz. Hem ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği hem de enflasyonla mücadele için elzem bir konu olduğunu vurgulamaya çalışıyoruz.

Gümrük Vergisi savaşları yeni bir dünya düzenini mi müjdeliyor?

Yapay Zeka ve Dijital Para üzerinden geleceği anlamlandırmaya çalışmak acaba şizofrenik yeni bir insan türünü mü yaratacak?


Kaynak:Abbas Coşar / Bodrum Gündem