2024 Kurumlar Vergisi Beyannamesinde Yargıya Taşınabilecek Konular

Değerli okurlar, eğer beyan­name verirken bazı konu­ları yargıya taşımayı düşünü­yorsanız beyanname üzerinde beyannamenin ihtirazi kayıtla verildiğini belirtmeniz ve veya ayrı bir dilekçeyi beyan dönemi içerisinde (gereksiz tartışmaları önlemek için mümkünse beyan­name ile aynı tarihte) vergi dai­resine sunmanız gerekmektedir.

Beyanname üzerinde veya ay­rıca vereceğiniz dilekçede itirazı kayıtla ilgili detaylı açıklamalar­da bulunmanıza gerek yoktur.

İhtira kayıtla verilen beyan üzerine yapılan tahakkuk son­rası 30 gün içerisinde dava açıl­ması gerekmektedir. Ancak dava açılması bir zorunluluk değildir. Diğer bir ifadeyle beyanname verirken ihtiraz kayıtta buluna­bilirsiniz ancak sonrasında iste­mezseniz dava açmayabilirsiniz. İtiraz kayıt en azından konu üze­rinde etraflıca düşünüp yargıya gidip gitmeme konusunda karar verebilmenize yardımcı olacak bir zaman kazandırır.

İtirazı kayıt koyup sonrasın­da dava açmazsanız bu kayıt size sonrasında herhangi bir hak ya­ratmaz. Dava açmadığınız konu­larda birileri olumlu sonuç alır ve siz sonrasında bundan faydalanmaya çalışırsanız bir sonuç elde edemezsiniz. Bu nedenle, ihtirazi kayıt sonra­sı 30 gün içerisinde dava açıp açmamak kararının verilme­si ve açma kararı verilmesi halinde davanın açılması, bu konudan fayda sağlayabilmek için önem arz etmektedir.

Bu ay verilecek 2024 ku­rumlar vergisi beyannamelerin­de hangi konuların yargıya götü­rülebileceği listelemeye çalıştık.

1-Özel iletişim vergileri mat­rahtan indirilebilir

Bu konuda yargı kararları mevcuttur. Yargı, Özel İletişim Vergilerinin sadece mükellefleri tarafından indirim konusu yapı­lamayacağı, tüketici konumun­daki mükellefler tarafından, işle ilgili diğer giderler gibi matrah­tan indirilebileceği görüşünde­dir.

2-Dernek aidatları

Üyeliği zorunlu olmayan derneklere ödenen aidatlar, bu derneğin faaliyetleri işletmenin faaliyeti-kazançları ile ilgili ise matrahtan indirilebileceği yö­nünde yargı kararları mevcuttur.

3-Finansman gider kısıtla­ması

Bizce bu konu ancak bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mah­kemesine götürme göze alını­yorsa yargıya taşınmalıdır. Özel­likle 4.02.2021 öncesi alınan borçlarla ilgili finansman gi­derleri, muhasebe açısından ya­bancı kaynak olmakla birlikte herhangi bir finansman gideri yaratmayan hesapların kısıtla­nacak tutarın belirlenmesinde dikkate alınıyor olması husus­larında Danıştay’ımızın vardığı sonuca katılmıyor ve halen yar­gıya taşınabileceğini düşünüyo­rum.

4-Nakit sermaye indirimi

Başta, Mali İdarenin, “Ser­maye avansının yılsonuna ka­dar sermayeye ilave edileme­miş olması halinde artırılan sermayenin nakit sermaye indirimi hesabında dikka­te alınmayacağı” yönündeki yaklaşımı olmak üzere bir­çok husus yargıya taşınabi­lecektir.

Örneğin kar dağıtımı ya­pılıp sonra sermaye artı­şı yapılması, ortağa borcun ödenip sonra sermaye artışı yapılması hallerinin nakdi sermaye artışı olarak değerlen­dirilmemesi hatalıdır.

5-İştiraklerin tasfiyesinden doğan zararlar kazançtan indirilebilir

Bu konuda son zamanlarda ve­rilen bazı kararlarda Mali İdare­nin aksine iştirak tasfiye zarar­larının kazançtan indirilebilece­ği kabul edilmiştir.

6-Konusu suç olmayan ku­sura dayanan tazminatlar kazançtan indirilebilir

Mali idarenin yaklaşımının aksine, bazı yargı kararların­da şayet tazminat ceza hukuku anlamında suçla ilgili değil ise matrahtan indirilebileceği kabul edilmiştir.

7-Örtülü sermaye isabet eden faiz gelirinin istisna kazanç olarak dikkate alınması

Son zamanlarda verilen yar­gı kararlarına göre, borç veren şirket karşı tarafta gider olarak dikkate alınmayan faiz tutarını ödeyen tarafın kârda (vergi öder pozisyonunda) olup olmadığına(­vergi ödeyip ödemediğine) bakıl­maksızın kâr payı gibi vergile­meksizin dikkate alabilecektir.

8-Stopaja tabi yatırım indi­riminiz varsa

Halen bir kısım mükellefler %19.8 stopaja tabi tutarak yatı­rım indiriminden yararlanmaya devam ediyor olabilir. Bu mükel­leflere tavsiyem, şayet yabancı ortakları var ve ilgili anlaşmada daha düşük bir kar dağıtımı sto­pajı belirlenmişse, kar dağıtımı­nı beklemeksizin stopaj beyan­namelerini ihtirazı kayıtla verip konuyu yargıya götürsünler.

9-İyi mükellef indirimi so­runları

Mali İdare, kanuni süresin­de verilen bir beyannameyi iliş­kin olmadıkça pişmanlıkla veri­len beyannamelerin iyi mükellef indirim şartını ihlal ettiği yakla­şımındadır. Biz pişmanlıkla ve­rilen beyannamelerde böyle bir sınırlamanın olmadığı düşünce­sindeyiz ki yargıda bugüne kadar verdiği kararlarda aynı yaklaşım içindedir. Genellikle bu konu be­yanname verilirken beyan sis­teminin iyi mükellef indirimini kabul etmemesi ile anlaşılmak­tadır. Benim tavsiyem iyi mü­kellef indirimi ile ilgili herhan­gi bir nedenle tereddütünüz var ve kaybetmemeniz gerektiğini düşünüyorsanız beyanname ile birlikte itirazı kayıt dilekçesini de verin ve dava açın.

10-Asgari kurumlar vergi­si matrahından geçmiş yıl zararlarının indirileme­mesi

Mali idarenin Tebliğine kar­şı açılan davada Danıştay bu ko­nuda yürütmeyi durdurma kara­rı verdi. Dolayısıyla beyanname verene kadar herhangi bir deği­şiklik olmadıkça mükelleflerin beyanlarını Tebliği dikkate al­maksızın, geçmiş yıl zararlarını asgari kurumlar vergisinden in­direrek vermeleri mümkündür. Bizce bir ihtirazı kayda da gerek yoktur.

Enflasyon düzeltmesi konu­sunda yargıya taşınabilecek ko­nuları ayrı bir yazı konusu ola­rak ele alıp paylaşacağım.


Kaynak:Zeki Gündüz / Dünya Gazetesi