Vergide Dünya Halleri – 2025 / 2

İnsanlar kendini huzursuz, karamsar ve umutsuz bir güvensizlik sokağında yalnız yürürken görmeye başlayınca dışarıdan bakınca, mutsuzluğun kitabını yazmaya koyulmuştur artık o toplum.

Hele ekonomi politik ile bu iş kronik bir hale dönüşünce yarına ruhu paramparça bireyler yaratan bir düzen-sizlikle karşı karşıya kalacaksınız demektir. İnsan kaynağının israfı insan haklarının en önemli unsuru olan doyma doyurulma hakkının ihlaliyle çoğalmaktadır.

Ekonomik sıkıntıların gölgesinde,  vergiye ilişkin yurttan ve dünyadan güncel gelişmeleri irdelemeye devam edelim.

1. Mart Ayı Kira Beyanını Unutmayalım…

Mükellefler 2024 takvim yılına ait beyana tabi kira gelirini 2025 yılı mart ayı son günü akşamına kadar beyan etmek zorundadırlar.

“Beyanname Doldur” menüsünün içine girerek hazır beyanınızı kontrol edip, düzeltilmesi gereken yerleri düzeltip beyannamenizi onaylayabilirsiniz.

2024 yılı içerisinde toplam mesken kira geliri 33.000 TL üzeri olanlar beyanname vermek zorundadırlar. 2024 yılı için 33.000 TL istisna uygulanacaktır. Bu istisnadan sadece mesken kira geliri elde edenler faydalanabilecektir. Bu istisna sadece tek mesken için uygulanacak olup birden fazla mesken kirası elde edenler için istisna kira gelirleri toplamına bir defa uygulanacaktır.

2024 yılı içerisinde kesintiye tabi olan 230.000 TL üzeri işyeri kira gelirlerinin beyan edilmesi gerekmektedir.

2024 yılı içerisinde kesintiye tabi olmayan 13.000 TL üzeri işyeri kira gelirlerinin beyan edilmesi gerekmektedir.

Beyan edilmeyen veya eksik beyan edilen kira gelirlerinin, beyan döneminden sonra yapılacak vergi denetimleri ve çapraz kontroller sonucu tespit edilmesi durumunda, istisna avantajından faydalanamayacağınız gibi zamanında tahsil edilmeyen vergileri gecikme faizi ile birlikte cezalı olarak ödemek zorunda kalacağınızı unutmayınız.

2024 yılı içerisinde 33.000 TL üzeri mesken kira gelirinin yanında, beyanı gerekip gerekmediğine bakılmaksızın ayrı ayrı veya birlikte elde edilen ücret, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratların gayri safi tutarları toplamı 870.000 TL’yi geçenler 33.000 TL’lik mesken istisnasından yararlanamayacaktır.

İşyeri kira gelirleri üzerinden vergi kesintisi yapılanlardan, 2024 yılı için 230.000 TL’lik beyanname verme sınırını (2025 yılı için 330.000 TL) aşanlar (Beyanname verme sınırı olan 230.000 TL’nin aşılıp aşılmadığının tespitinde, gelir vergisi kesintisine tabi brüt kira gelirleri ile konut kira gelirinin gelir vergisinden istisna edilen tutarı aşan kısmı birlikte dikkate alınacaktır.) beyanname vereceklerdir.

Gayrimenkul sermaye iradında safi iradın tespiti için, kira gelirlerinden indirilecek giderler konusunda seçilebilecek iki yöntem vardır.

  1. Gerçek Gider Yöntemi (GVK Md.74)
  2. Götürü Gider Yöntemi

Mükellefler gerçek veya götürü gider usulünden sadece birini seçmek mecburiyetindedir, her ikisini birden kullanmazlar.

Götürü gider yöntemini seçen mükellefler, (hakları kiraya verenler hariç) kira gelirlerinden istisna tutarını düştükten sonra kalan tutarın % 15’i oranındaki götürü gideri, gerçek giderlere karşılık olmak üzere indirebilirler.

Hakları kiraya verenler, götürü gider yöntemini kullanamazlar.

İş yeri kira geliri ile birlikte hakların kiraya verilmesinden de gelir elde eden mükellefler, verecekleri gelir vergisi beyannamelerinde gerçek gider yöntemini seçmek zorundadırlar.

Bu usulü seçen mükellefler iki yıl geçmedikçe gerçek gider yöntemine dönemezler.

2. Geçmiş Yıl Zararlarının Yurt İçi Asgari Kurumlar Vergisi Matrahından İndirilemeyeceğine İlişkin Tebliğin Yürütmesi Durduruldu…

Yargı İdareye bu hususta satı kart gösterdi. Eğer idare ısrar ederse Dava Daireleri Genel Kurulunda bu kırmızı karta dönecektir.

Danıştay 3. Dairesi’nin Kararının (10/02/2025 tarih E.2024/5700 sayılı Kararı) gerekçesi aşağıdaki gibidir:

“Yurt içi asgari kurumlar vergisi hesaplanırken 1. fıkrada belirtilen kurum kazancından 2. fıkrada sayılan istisna ve indirimlerin düşüleceğinin belirtildiği, bunların dışında asgari verginin matrahının hesaplanmasına yönelik başkaca bir belirleme yapılmadığı ve davalı idareye matrahın belirlenmesine yönelik bir yetki verilmediği gibi indirim ve istisnalar dışında kalan diğer unsurların asgari verginin matrahından düşülmesine izin verilmeyeceğine dair bir yasal düzenleme de bulunmadığı anlaşılmış olup geçmiş yıl zararlarının asgari kurumlar vergisi matrahından düşülmeyeceği ve asgari kurumlar vergisinin hesaplanmasında dikkate alınacağına ilişkin dava konusu düzenlemede hukuka uygunluk bulunmadığı ve uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğmasına yol açabileceği sonucuna ulaşıldığından yürütmenin durdurulması isteminin kabulü gerekmiştir.”

Dolayısıyla yeni bir düzenleme yapılmaz ya da Karar olmazsa, ilk geçici vergi beyanları yapılırken, asgari kurumlar vergisi hesaplamasında geçmiş yıl zararları asgari kurumlar vergisi matrahından düşürülebilecektir. Ya da ihtirazi kayıtla beyanname vermekte fayda vardır.

3. Asgari Kurumlar Vergisi Neydi?

İsterseniz tekrar hatırlayalım, 2025 yılı ilk geçici vergi döneminden itibaren kurumlar vergisi mükellefleri, asgari kurumlar vergisine tabi olacaklardır.

Buna göre, beyannamelerinde istisna ve indirimleri bulunan mükellefler tarafından, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının %10’u asgari kurumlar vergisi olarak tahsil edilecektir.

Öte yandan;

– Teknoloji geliştirme bölgelerinde elde edilen kazanç istisnası (yönetici şirketlerin kazanç istisnası dahil)

– 5746 sayılı Kanun kapsamındaki Ar-Ge ve tasarım indirimi

tutarları ise, asgari vergi matrahından düşülebilecektir.

Böylece, teknokent istisnası ile Ar-Ge/tasarım indirimi tutarları üzerinden asgari vergi ödenmesi söz konusu olmayacaktır.

Bir örnek verecek olursak; X Anonim Şirketinin 2025/1. geçici dönemi kurum kazancı 2. 000.000 TL’dir. Şirketin kurumlar vergisi beyannamesindeki teknokent istisna kazancı da 2. 000.000 TL’dir.

Buna göre şirketin, geçici vergi matrahı “0” olacak, şirket geçici kurumlar vergisi ödemeyecek, ayrıca asgari vergisi de çıkmayacaktır.

4. Serbest Bölgelerde Ruhsat İptali Uyarısı Firmaları Çok Tedirgin Etti…

Ticaret Bakanlığının ihracat kayıtlı olsa da serbest bölgelerden yurt içine yapılan satışları ithalat kapsamında değerlendirme kararını bir çok firma ruhsat iptali olarak algılıyor.

Bakanlık tarafından serbest bölgelerde yer alan firmalara gönderilen yazıda, satış ağırlıklarının yurt içine olması halinde, performanslarının belli bir süre takip edileceği ve sonrasında durumun yeniden değerlendirileceği belirtiliyor.

Bu karar serbest bölgelerde faaliyet gösteren birçok firma için ruhsat iptali anlamına geliyor. Serbest bölgelerdeki firmalardan üretimlerinin tamamını yurt dışı etmelerinin istenmesini anlamak zor.

Çünkü yurt içine verdikleri ürünü de zaten ihracat şartıyla satıyorlar. Dolayısıyla serbest bölgeden yurt içine satılan ürünün ithalat kapsamında değerlendirilmesi, firmaların bu bölgelerde faaliyet göstermelerini anlamsız hale getiriyor.

Özellikle tekstil ve hazır giyim gibi sektörler için pek çok hammadde ve ara mal serbest bölgelerdeki firmalar tarafından üretiliyor.

Firma, serbest bölgede ürettiğini Türkiye’ye satıyor ve ihracat söz konusu değilse elbette bölgeden men edilebilir.

Serbest bölgelerdeki faaliyet ruhsatlarının iptalinin günün sonunda kimseye bir faydası dokunmadığı gibi yap işlet modeli ile oluşturulan serbest bölge işleticilerini de zarara uğratacaktır.

Günün sonunda daha önce düzenlenen indirim ve istisnalar dahil teşvik ve benzeri yardımlar hepsi sil baştan idare tarafından gözden geçirilerek daraltılmaya devam ediyor.

5. Devir Birleşme Bölünme Tamam da, Tür Değişikliğinden Ne İstediniz!

7524 sayılı Kanunla KDV Kanununun 17/4-c maddesinin parantez içi hükmünde yer alan “mükerrer indirime yol açmayacak şekilde” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Vergi Usul Kanununda düzenlenen zamanaşımı süreleri ile bağlı olmaksızın yapılacak vergi incelemesi sonucuna göre” ibaresi eklendi.

Bu düzenlemeye göre, Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan devir ve bölünme işlemleri sonunda faaliyetini bırakan, bölünen, infisah eden veya birleşen şirketlerin devir KDV’lerinin, faaliyete başlayan, devir ve bölünme sonrasında devredilen veya birleşilen şirketler tarafından indirim konusu yapılması, devir KDV’lerin yapılacak vergi incelemesi sonucunda doğrulanması şartına bağlandı.

Tebliğ hükmüne göre; “Devreden KDV tutarlarının indirim hesaplarına alınabilmesi için devir, bölünme, nevi değişikliği sonucu oluşan yeni işletme ya da şirket tarafından öncelikle bağlı bulunulan vergi dairesine konuya ilişkin vergi incelemesi yapılması hususunda bir talep dilekçesi ile başvurulması gerekir. Söz konusu talep ilgili vergi dairesince inceleme yapmaya yetkili ilgili denetim birimine ivedilikle aktarılır.

Vergi incelemesi sonucu düzenlenen raporda uygun görülen indirim KDV tutarı, raporun vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihi kapsayan dönem beyannamesinde yeni işletme ya da şirket tarafından indirim konusu yapılabilir.”

Geçmiş yıl zararı yüksek ve kamuoyunda zombi şirket olarak adlandırılan şirketlerde devreden KDV usulsüzlüklerini önlemek amacıyla yapılan özel bir düzenleme sonucu tür değişikliği de güme gitmiş oldu.

Haliyle devir hükmünde olan tür değişikliği de bu düzenleme kapsamı içinde hapsoldu. En azından tür değişikliği kapsam dışında bırakılmalıydı diye düşünüyorum. Zorlaştırınız! Felsefesiyle mücadele eden her meslek mensubunun haliyle keyfi kaçmış oldu.

Zaten Limited Şirket mezarlığı haline gelmiş bir sistemden, daha  kurumsal bir yapıya geçişe ( anonim şirkete dönüştürme) öncülük etmeye çalışan biz meslek mensupları,  patronları ikna etmeye uğraşırken şimdi de vergi incelemesi radarına takılıp işleri daha çetrefilli bir hale getirmeye ne gerek vardı?

6. Menkul Satışlarında Dövizle İşlem Yapma ve Ödeme Yasağı Kaldırıldı…

Taşıtlar Dışında Dövizle İşlem Yapma Yasağı Kaldırıldı Demek Daha doğru bir ifade olur.

Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; taşıt satış sözleşmeleri dışında kalan menkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür.”

Söz konusu uygulama 6 Mart 2025 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.

Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; “Konusu yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dâhil gayrimenkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.”

Aynı şekilde konusu yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dâhil gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde yasak devam ediyor.

7. Trump’ın Vergi İle İmtihanı…

Trump yönetimi vergi beyanname sezonunda kesinti planlıyor

IRS’in (IRS-Internal Revenue Service-ABD’de gelir idaresi alanında faaliyet gösteren devlet dairesi) vergi sezonunun ortasında binlerce stajyer çalışanı işten çıkarmayı planladığı haberi, kurumun planları hakkında bilgi sahibi olan ve konuşma izni olmayan iki kaynağa dayandırıldı. İşten çıkarmalar bu hafta içinde gerçekleşebilir.

Geçtiğimiz günlerde IRS çalışanlarına gönderilen bir mektuba göre, daha önce 2025 vergi sezonunda görev alan IRS çalışanlarına, vergi mükelleflerinin son başvuru tarihine kadar Trump yönetiminden gelen bir satın alma teklifini kabul etmelerine izin verilmeyeceği söylenmiştir.

8. Elon Musk’ın DOGE Şirketi IRS’deki Vergi Mükellefi Verilerine Erişebilme İddiası Gerçek mi?

Yasal işlem başlatılıyor…

Ayrıca, 14 eyaletin başsavcıları perşembe günü açtıkları bir davada DOGE’nin Hazine’de tutulan hassas hükümet verilerine erişme ve “neredeyse kontrolsüz güç” kullanma yetkisine itiraz etti.

Washington’daki federal mahkemede açılan davada, DOGE’nin başındaki Musk tarafından gerçekleştirilen eylemlerin yalnızca aday gösterilmiş ve Senato tarafından onaylanmış bir yetkili tarafından gerçekleştirilebileceği belirtiliyor. Dava, Kongre ve Başkan’ın yetkilerini belirleyen anayasal hükümlere atıfta bulunuyor.

Musk’ın sosyal medya sitesi X’te DOGE IRS adlı yeni bir hesapta şöyle denildi: “DOGE halktan yardım istiyor!” Hesap, kullanıcılardan “İç Gelir Servisi ile ilgili israf, dolandırıcılık ve suistimalleri bulma ve düzeltme konusundaki görüşleriyle” ulaşmalarını istiyor.

9. Avrupa Ve Online Bahisler…

Avrupa’da kumar sektörünün 2024 yılındaki hacminin 137 milyar euro (5,07 trilyon Türk Lirası) olması, bunun yüzde 40’ının (55 milyar euro – 2,03 trilyon Türk Lirası) çevrim içi platformlardan gelmesi bekleniyor.

Kumar ve bahis sektöründe veri analizi yapan H2 Gambling Capital şirketine göre bu, toplam kumar pazarında yüzde 4,58’lik bir artışa işaret ederken, 2023-2024 yıllarındaki çevrim içi kumar piyasasında yüzde 7,84’lük bir büyümeyi temsil ediyor.

2023 yılında toplam rakam 131 milyar euroydu (4,8 trilyon Türk Lirası) ve çevrim içi kumar pazarı yüzde 39’unu (51 milyar euro – 1,88 trilyon Türk Lirası) oluşturuyordu.

Avrupa’da çevrim içi kumar pazarı…

Bu tahmin göz önünde bulundurulacak olursa, vergilendirilmemiş kumar hacminin 13 milyar euroya (481,26 milyar Türk Lirası) denk geldiği belirtiliyor.

AB toprakları dışındaki karaborsa işletmelere karşı daha güçlü yaptırımlar, mücadelede çok önemli yer tutuyor. En etkili yaklaşım ise, vergilendirilmiş kumar platformlarını oyuncular için daha cazip hale getirmek.

10. Avrupa Adalet Divanı: Erasmus öğrenci hibeleri vergilendirilmemeli…

AB’nin en üst mahkemesi, Hırvatistan’ın Finlandiya’da yüksek lisans eğitimine yardımcı olmak amacıyla verilen bir Erasmus bursunu etkin bir şekilde vergilendirerek AB hukukunu çiğnediğini belirtti.

Öğrencinin annesi, çocuğunun aldığı 1.800 euroluk (65.697 Türk Lirası) bursun daha yüksek bir gelir vergisine yol açması ve öğrenci değişimlerini teşvik etmeyi amaçlayan AB programından herhangi bir faydayı etkili bir şekilde ortadan kaldırması üzerine yasal şikayette bulundu.


Kaynak:Abbas Coşar / Bodrum Gündem